Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır'da "Gazze'deki Gelişmeler, Filistin Davasının Geleceği ve Barış Süreci" konulu Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde konuştu.

Bakan Fidan, konuşmasında şunları kaydetti;

Mevcut politikalar üzerinde ısrar etmenin sonucunda uluslararısı hukuka göre bu sorunu çözememekteyiz. Sadece evrensel değerlerin erozyona uğraması ve sahadaki gerçeklerin çarpıtılması karşımıza çıkmakta. Bu sistem hatasını İsrail istismar etmektedir. Mescid-i Aksa'yı ve Kudüs'teki Müslüman ve Hristiyan kutsal değerlere saygı göstermemektedir 

"Filistinlilerin acılarının devam etmesine asla izin vermeyeceğiz"

İsrail, Doğu Kudüs'te ve Batı Şeria'da yapmış olduğu yerleşim politikaları ile birlikte orada yaşayan Filistinlilerin haklarına tecavüz etmektedir. Terörle mücadele çerçevesi veya maskesi altında bunu yapmaktadır. İsrail, Filistinlilerin çektiği acıları normalleştirmeye çalışmaktadır. Biz buna asla diyoruz. Ne Filistinliler için ne de bir başkası için. Bu kriz, coğrafi tırmanışlarla birlikte global olarak etkilerini gösterebilir. Ancak biz kalıcı bir barış istiyoruz. Gerçekten tarihi bir dönemeçteyiz. Filistinlilerin acılarının devam etmesine asla izin vermeyeceğiz.

"İki devletli bir çözüme dayalı olarak bir barış sürecine geçilebilir"

Türkiye inanmaktadır ki buradaki düşmanlıkların sona ermesi ve koşulsuz olarak Gazze'ye insani yardımların başlamasıyla birlikte bu bir fırsata çevrilebilir. İki devletli bir çözüme dayalı olarak bir barış sürecine geçilebilir. Bu da 1967 sınırları çerçevesinde Doğu Kudüs'ü başkent olan egemen bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla mümkündür. Aynı zamanda uluslararası güvenlik ve istikrara da katkıda bulunacaktır. Hepimiz buna hem fikiriz zannedersem. Fakat hem fikir olmak yetmiyor bunun ötesine geçip bu vizyonu hayata geçirmeliyiz.

Osman Kavala'dan yeniden yargılanma talebi: Mahkeme heyeti değişti Osman Kavala'dan yeniden yargılanma talebi: Mahkeme heyeti değişti

Aynı zamanda garanti mekanizmalarını da hayata geçirmeliyiz. Her iki tarafın da adil bir barış için gerekli olan yükümlülüklerini hayata geçirmesini sağlamalıyız. Türkiye bu konseptin gelişmesi için adımlar atmakta ve adil, güvenli ve insan onuruna yakışır bir geleceği bölgedeki herkes için sağlamak için çalışmaktadır. Şimdi artık bunun zamanı gelmiştir.