Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'de Arap aşiretlerinin YPG işgaline karşı başkaldırmasının öngördükleri bir husus olduğunu belirterek, "YPG terörünün meşru bir güçmüş gibi gösterilmesi son bulmalı. Olmazsa Deyrizor'da gördüğümüz çatışmalar sadece bir başlangıç" dedi.

Kavala'nın yeniden yargılanma talebi reddedildi Kavala'nın yeniden yargılanma talebi reddedildi

Fidan, "Avrupa Birliği'nden siyasi engellemelere müsamaha göstermemesini bekliyoruz. İlişkilerimizin ilerlemesi için gerekli iradeyi sergilemelerini ve daha cesur davranabilmelerini istiyoruz." dedi.

Suriye'de Arap aşiretlerinin YPG işgaline karşı başkaldırmasının öngördükleri bir husus olduğunu belirten Fidan, bunun aksinin olmasının mümkün olmayacağını söyledi.

ABD'ye çağrı: Arapların YPG eliyle baskı altına alınması politikasına son verilmeli

Fidan, Türkiye'nin Suriye politikasının önemli bir unsurunun Suriye'deki halkların herkesin bulunduğu yerde yaşaması olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

"Kimsenin toprağından sürülmemesi ve başkasının boyunduruğuna girmemesi. Yani Arapların, Türkmenlerin, Kürtlerin herkesin bulundukları yerde yaşaması önemli. Fakat, Amerikan destekli YPG'nin Arap topraklarını işgal ederek, özellikle onları boyunduruk altına alması neticesinde, yani uzun zaman önce biz bu türden girişimlerin başlayacağını öngörüyorduk. Bunlar maalesef uzun süreli iki toplum arasında kan davasına dönüşecek sonuçları da beraberinde getirmekte. YPG terörü, PKK terörü bir gün ortadan kalkacak ama hem Amerika'nın hem YPG'nin hep beraber Kürtlerle Araplar arasına ektikleri fitne tohumlarının tedavisi, rehabilitasyonu uzun yıllar alacak. Biz buradan tekrar sesleniyoruz, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'ne ve diğer ilgili devletlere: 'Bölgede özellikle Arapların YPG eliyle baskı altına alınması politikasına son verilmeli. YPG terörünün bölgede meşru bir güçmüş gibi gösterilmesi ve bunun bir baskı aracı haline dönüştürülmesi artık bir son bulmalı. Yani bu son bulma eğer olmazsa (Deyrizor'da) bu gördüğümüz çatışmalar sadece bir başlangıç. Yani bölgemiz için daha tehlikeli senaryoların olmasını öngörmek kaçınılmaz. Biz hem sınır güvenliğimizle ilgili hem dost unsurlarımızın güvenliğiyle her türlü tedbiri alıyoruz. Orada bir sıkıntımız yok. Sadece oradaki çatışmaları şu anda yakından takip ediyoruz."