The Guardian’da yapılan analizde şu ifadeler dikkat çekiyor:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti, 21 yıllık iktidarında inanılmaz bir güç ve kaynak biriktirerek ana akım medyayı, yargıyı ve devlet kurumlarını kendi iradeleri ve talimatları doğrultusunda yönlendirdi. Muhalefet her zaman çetin bir mücadelenin içindeydi.
Pek çok kişi, muhalefetin siyasi reforma, birliğe ve ülkedeki zehirli kutuplaşmanın sona erdirilmesine odaklanan kampanyasının yeni bir soluk getirdiğini düşündü. Diğerleri de Kılıçdaroğlu'nun yaklaşımını, çoğunlukla görüşlerine halihazırda katılanlara seslendiği, aşırı iyimser bir tutum sergilediği ve sosyal medyada olumlu seslere odaklandığı için eleştirdi.
Erdoğan'ın sağcı ve radikal muhafazakar ittifakı mecliste çoğunluğu sağlamış durumda ve seçmenler, yasamadan gerekli desteği alamayan bir cumhurbaşkanı adayını seçmekten çekinebilirler. Muhalefet kanadındaki hayal kırıklığı da Kılıçdaroğlu'nun ikinci turdaki oylarını eritebilir.