+972 Magazine ve Local Call'un ulaştığı altı İsrailli askerin şok edici ifadeleri, Gazze'deki savaşın gerçek yüzünü gözler önüne serdi. Askerler, ordu içinde yaygınlaşan "ateş etme özgürlüğü" uygulaması nedeniyle sivillerin hedef alındığını, evlerin yakıldığını ve cesetlerin sokaklarda çürümeye terk edildiğini anlattı.
Eski askerlerden gelen ifadeler, El Cezire'nin yayınladığı ve İsrailli askerlerin silahsız sivilleri soğukkanlılıkla infaz ettiği anları gösteren görüntülerle de örtüşüyor.
Kimlikleri gizli tutulan askerler, ordunun "yasak bölge" olarak tanımladığı alanlara giren sivillerin, hiçbir uyarı yapılmaksızın doğrudan vurularak öldürüldüğünü ifade ediyor. Bir asker, "Tehdit hissi bile yeterli. Açıklama yapmaya gerek yok, sadece ateş ediyorsun" diyerek ordunun savaş hukukunu hiçe saydığını gözler önüne seriyor.
Tanıklıklar, Gazze sokaklarının çürüyen cesetlerle dolu olduğunu, ordunun ise bu manzarayı ancak uluslararası yardım konvoylarının gelişinden önce "temizlediğini" ortaya koyuyor.
Bir asker, "Bölge cesetlerle doluydu. Her gün en az bir veya iki sivil, yasak bölgede yürüdüğü için öldürülüyordu" ifadelerini kullanıyor.
Rutinleşen şiddet, askerlerin gündelik hayatının bir parçası haline gelmiş durumda. Bir asker, "İnsanlar olayı tam anlamıyla yaşamak istiyor. Ben de sebepsiz yere birkaç mermi attım; denize, kaldırıma, terk edilmiş bir binaya. Bunu 'normal ateş' olarak rapor ediyorlar, yani 'sıkıldığım için ateş ediyorum'" diyerek yaşanan vahşeti gözler önüne seriyor.
Askerler, sivillerin evlerini yakma emrini de sık sık aldıklarını belirtiyor. Evler, içindeki eşyalar ve mobilyalarla birlikte ateşe veriliyor. Bir asker, "Ayrılmadan önce evi yakarsın. Her evi. Bu, tabur komutanı seviyesinde desteklenen bir uygulama. Böylece [Filistinliler] geri dönemez ve geride mühimmat veya yiyecek bıraktıysak teröristler kullanamaz" diyerek sistematik bir şekilde uygulanan bu politikanın gerekçesini aktarıyor.
Tanıklıklar, İsrail ordusunun Gazze'de sadece askeri hedefleri değil, sivilleri de hedef aldığını ve savaş hukukunu hiçe saydığını ortaya koyuyor.