Hamas ile İsrail arasında varılan mutabakatın ardından Gazze'de ateşkesin yürürlüğe girmesiyle, İsrail'in yoğun saldırılarına maruz kalan Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde oluşan yıkım havadan görüntülendi.

Gazze'nin kuzeyinde yıkım ve İsrail askeri araçlarının kalıntıları görülüyor

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) Acil Durum İletişim Sorumlusu Jonathan Dumont, Gazze'deki insanların ciddi şekilde açlıkla karşı karşıya olduğunu ve kimsenin evinin olmadığını belirtti.

Merkezi Roma'da bulunan BM kuruluşu WFP'nin Acil Durum İletişim Sorumlusu olarak sık sık sıcak bölgelerde bulunan Dumont, İsrail'in 15 ay boyunca aralıksız saldırdığı ve 19 Ocak'ta ateşkesin yapıldığı Gazze'ye geçen ay yaptığı ziyareti, Roma'daki Yabancı Basın Derneği’nde anlattı.

Ateşkesten az önce İsrail bombardımanlarının devam ettiği bir dönemde Gazze'ye gittiğini aktaran Dumont, "Bu, özellikle zor bir dönemdi. 15 aylık savaşın ardından herkes aç ve evsiz." dedi.

Dumont, ateşkesten önce Gazze'deki durumun kritikliğine işaret ederek, "Çaresizlik, giderek artıyordu. İnsanlar yiyeceklerinin tükeneceğinden korkuyordu. Güvenlik durumu da oldukça zorlaştığı için yeterince yiyecek getiremiyorduk. Bu, gerçekten kötü bir dönemdi. İnsanlar, ateşkesin gerçekten yürürlüğe gireceğini umuyorlardı. İnsanların gerçekten buna bel bağlamasının sebebi, durumun bu şekilde devam edemeyecek olmasıydı. İnsanların yaşayacak yerleri yoktu, yiyecek yemekleri yoktu ve tamamen umutsuzlardı." diye konuştu.

Gazayıkım

Dumont, Gazze'deki halkın en çok ihtiyaç duyduğu şeyin gıda olduğunu vurguladı.

Gazze'de yardım görevlilerinin de İsrail ordusu tarafından zaman zaman hedef alındığı ve kendisinin böyle bir şey yaşayıp yaşamadığı sorulan Dumont, şu yanıtı verdi:

"Yardım görevlileri için de durum çok tehlikeli. Burası aktif bir askeri bölge. Sürekli havada insansız hava araçları (İHA) var. Her an, bir askeri operasyon olabileceği için insanların hareket etmelerine yönelik tahliye emirleri gelebiliyordu. Havadan, karadan ve denizden sürekli bombardıman vardı. Büyük bir yıkım var ve ayrıca her yerde patlamamış mühimmat mevcut. Dolayısıyla bu, çalışmak için oldukça tehlikeli bir ortam. Ayrıca bazen iletişimle ilgili sorunlar yaşanıyor. Yardım görevlilerinin korunması gerekiyor, bunun hiçbir bahanesi yok. Gazze'de, Sudan gibi diğer yerlerde olduğu gibi, birçok ölüm yaşadık."

Dumont, Gazze'de her yerin bombalanması sebebiyle güvenli bir yer olmadığına dikkati çekerek, "Gazze'nin her yerinde yıkım var ve sürekli hava saldırıları ile patlama tehlikesi söz konusu. Hiç kimse için güvenli bir yer değil. Gazze Şehri'nin bulunduğu kuzey, büyük bir şehir olan bu bölge, büyük ölçüde yıkılmış durumda." ifadelerini kullandı.

Gazze'de çok sayıda kişinin çadırlarda yaşadığını anlatan Dumont, "Son 15 ayda birkaç kez yer değiştirmek zorunda kalan birçok insan güneyde yaşıyor, ancak çadırlarda yaşıyorlar ve bu özellikle kış aylarında gerçekten tehlikeli. Isınma yok, çadırlar su alıyor, uçup gidiyor ve yiyecek yok. Durum gerçekten güvensiz. İnsanlar, en azından ateşkese kadar yiyecek veya barınak bulabilecekleri bir yer olup olmadığını bilemiyordu. Gazze'de hemen hemen herkes aç ve evsiz. Sığınaklar yıkılmış, evleri yıkılmış durumda. Yiyecek yok, altyapı yok. İnsanlar umutsuz, aç ve kış olduğu için üşüyorlar." şeklinde konuştu.

"Sürdürülebilir bir ateşkes istiyorlar"

Dumont, bölgeye ziyareti sırasında Gazzelilerle de görüştüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:

"Gazze halkının gerçekten istediği şey, bana gelip söyledikleri; barış, sürdürülebilir bir ateşkes istiyorlar. Ancak ateşkes sürdürülebilirse insanlar yeniden inşa etmeye başlayabilir. Hava saldırıları devam ederken yıkımın ardından temizlik yapmaya çalışan birçok insan gördüm. Dolayısıyla yeniden inşa etme ihtiyacı var. İnsanlar yeniden inşa etmek için umutsuz durumda. Duvarlarda ‘Yeniden inşa edeceğiz’ yazan grafitiler görüyorsunuz. İnsanlar topluluklarını yeniden inşa etmeye başlamak için çaresizce bir fırsat istiyor."

Ateşkesin ardından WFP olarak Gazze'ye gönderdikleri yardımlara dair de bilgi veren Dumont, "Ateşkesin ilk günü olan pazar, 600 kamyon insani yardım geldi. Ateşkesin ikinci günü, 900 kamyon geldi. Bu sürecin devam edeceğini ve daha fazla yiyecek getirebilmek için kapasitemizi artırabileceğimizi umuyoruz, çünkü ihtiyaçlar kesinlikle çok büyük.” dedi.

Dumont, durumu yerinde gözlemlemek için ilerleyen haftalarda yeniden Gazze'ye gideceğini de sözlerine ekledi.

Enkazlardan 162 Filistinlinin naaşı çıkarıldı

Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan açıklamada, İsrail'in saldırılarıyla Gazze'de enkaza dönüştürdüğü binaların altından 9 kişinin daha cesedine ulaşıldığı belirtildi.

Söz konusu cesetlerden 2'sinin kuzeydeki Gazze kentinde, 7'sinin ise güneydeki bölgelerden çıkarıldığı aktarılan açıklamada, böylece ateşkesin yürürlüğe girdiği 19 Ocak'tan beri, binaların enkazından çıkarılanların sayısının 162'ye ulaştığı kaydedildi.

Gazze'nin dört bir yanında bombalanarak enkaza dönüşen ev ve binaların altında daha binlerce cansız bedenin olduğunun tahmin edildiği ifade edilen açıklamada, ağır iş makinelerinin olmaması nedeniyle sivil savunma ekiplerinin enkaz kaldırma imkanının çok kısıtlı olduğu aktarıldı.

Gazze'deki Sivil Savunma: Enkazlardan şu ana kadar 162 Filistinlinin cansız bedeni çıkarıldı

İsrail güçleri, işgal altındaki Cenin kentinde 2 Filistinliyi daha şehit etti

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentinde saldırılarını 3 gündür sürdüren İsrail ordusunun 2 Filistinliyi daha şehit ettiği bildirildi.

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin Cenin kentindeki saldırılarını sürdürdüğü belirtildi.

İsrail askerlerinin Cenin'in Burkin beldesinde açtığı ateşte, 30 yaşındaki Kuteybe Şelabi ve 25 yaşındaki Muhammed Nazal'ın şehit olduğu kaydedildi.

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları da Şelabi ve Nazzal için taziye mesajı paylaştı.

İsrail'in Kanal 14 televizyon kanalı ise Şelabi ve Nazzal'ın birkaç gün önce 3 Yahudi'nin öldüğü saldırının failleri olduğunu iddia etti.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ise X hesabından yaptığı açıklamada, 2 Filistinlinin İsrail ordusu tarafından şehit edildiğini kabul ederek saldırılara devam edecekleri tehdidinde bulundu.

İsrail ordusu, Cenin'de 3 gündür yoğun saldırılarını sürdürüyor

Görgü tanıkları, İsrail ordusunun Cenin Mülteci Kampı'ndaki el-Demc ve el-Havaşin bölgelerinde yaşayan Filistinlileri zorla yerinden etmeye yönelik baskılarını yoğunlaştırdığını aktardı.

Batı Şeria'nın Cenin bölgesinde 3 gündür yoğun saldırılarını sürdüren İsrail ordusunun, Kabatiye ve Burkin beldelerine doğru saldırılarını genişlettiği belirtildi.

İsrail ordusunun, 21 Ocak'ta başladığı Cenin'deki saldırılarında daha önce 10 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 40 kişinin yaralandığı duyurulmuştu.

İsrail ordusunun Cenin'de su, elektrik ve iletişim altyapısına zarar vererek kesintiye yol açtığı ve bölgedeki evleri yıktığı ifade edildi.

İşgalci İsrail'in aylardır süren saldırılarının ardından ateşkesin sağlandığı Gazze Şeridi'ndeki pazarlar az da olsa hareketlenmeye başladı

İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı ve 15 ayı aşkın süre devam ettiği saldırılar, Gazze Şeridi'nde kitlesel bir yıkıma yol açtı.

Bombardımanlar, zorunlu göç hareketleri, sınır kapılarının kapatılmasıyla bölgeye ürün girişinin yasaklanması, aç bırakılma, alıkonulma gibi ağır muamelelere maruz kalan Filistinliler, varılan ateşkes anlaşmasıyla yeniden hayatlarını kurmaya çalışarak, yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor.

Hamas ile İsrail arasında, 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15'te yürürlüğe giren ateşkes anlaşması kapsamında, sınır kapılarından geçen tırlarla bölgeye temel yaşam malzemeleri ulaşmaya başladı.

Ürün girişiyle birlikte Gazze Şeridi, sokaklarında kurulan pazarlara yeniden ev sahipliği yapıyor. Pazar yerleri ile mücavir ana caddelerde insan kalabalığına rastlanırken, esnaf ve seyyar satıcılar da tezgah açtı.

Gazze'deki pazarlar hareketlenmeye başladı

Basit ama özlem duyulan ürünler

Güneydeki Han Yunus kentindeki bir pazarda tezgah sahibi Filistinli Muhammed, yaptığı açıklamada, ürünlerin eskisine göre çok daha iyi durumda olduğunu söyledi.

"Eksik olan birçok ürün, Gazze'ye girmeye başladı, aralarında insanların uzun süredir bulamadığı özlem duyduğu şeyler de bulunuyor." diyen Muhammed, şunları söyledi:

"Zamanla piyasaların hareketlenmesiyle fiyatların biraz daha düşeceğini umuyorum. Fiyatlar eskisine göre biraz daha iyi ama yine de insanların alım gücüne göre yüksek."

Filistinliler, ailelerine yiyecek götürebiliyor

Altı çocuk babası Faris Kudra ise önceden ailesine meyve sebze almakta çok zorlandığını ifade etti.

Kudra, "Daha önce 40-50 şekel olan bir kilogram domatesin fiyatı şimdi 10 şekel. Çocuklarım en basit yemekleri bile özler olmuştu, fiyatların düşmesiyle onlara yemek hazırlayabileceğim." diye konuştu.

Saldırıların sona ermesiyle bölgeye ürün girişinin düzenli şekilde devam etmesini umduğunu kaydeden Kudra, böylece halkın ekonomik ve yaşam koşullarının iyileşmesine katkı sağlanacağını dile getirdi.

"Gazze'ye yeniden şeker geldiği için mutluyum"

Henüz 11 yaşındaki Halid Hüseyin de saldırılar sırasında bulunmayan ürünlerden bazılarının yeniden bölgeye girmesinden mutlululuk duyduğunu söyledi.

Erdoğan: Yeni anayasa çalışmalarına hız vereceğiz Erdoğan: Yeni anayasa çalışmalarına hız vereceğiz

Hüseyin, "Sınır kapıları kapalı olduğu zaman bazı ürünlerin bölgeye girmesi yasaktı. Şeker gibi ürünlerin yeniden Gazze'ye gelmesinden dolayı çok mutluyum." dedi.

Fiyatlarda ateşkes öncesine göre yüzde 60'lık düşüş

Filistinli ekonomist Muhammed Ebu Ceyab ise Gazze Şeridi'ndeki yüksek fiyatların ateşkesten sonra biraz daha düşmesinin beklendiğini anlattı.

Ebu Ceyab, "Ateşkes öncesine kıyasla temel emtia fiyatlarında yüzde 60'tan fazla düşüş yaşandı. Ateşkes ve sınır kapılarının açılmasının yanı sıra Gazze Şeridi'ne ürün akışının başlaması da bu gözle görülür düşüşün en önemli nedenleri arasında yer alıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Filistinli uzman düzenli ürün akışı devam ederse ve güvenlik durumu istikrara kavuşursa emtia fiyatlarının 7 Ekim 2023'ten önceki normal seviyelerine dönmesini beklediğini ifade etti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) Sözcüsü Jens Laerke, Gazze'de varılan ateşkes anlaşmasının ilk gününde 630'dan fazla yardım tırının bölgeye giriş yaptığını belirterek, "Bu, aylar önce gelen yardımlarla kıyaslandığında muazzam bir yardım miktarı. Bu yüzden şimdi bu hacmin ve sıklığın, giriş yapan günlük miktarın devam etmesini umuyoruz." demişti