Gazze'deki Hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyinde Şelayil ve el-Gandur ailelerine ait içinde 170 sivilin bulunduğu binaları bombaladığı belirtildi.

Açıklamada, "İşgalci İsrail ordusunun işlediği iki vahşi katliamda 50'den fazlası çocuk 84 kişi şehit oldu, onlarca kişi enkazda kayboldu ve yaralandı." ifadesi kullanıldı.

"İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığı" vurgulanan açıklamada, İsrail ordusunun sivillerin ve yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı binaları hedef aldığı aktarıldı.

İsrail ordusunun yaklaşık 1 aydır sıkı kuşatma uyguladığı Gazze'nin kuzeyinde sağlık ve sivil savunma ekiplerinin hedef alınmaları sebebiyle görevlerini yerine getiremediği hatırlatıldı.

Açıklamada, İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyinde sağlık sistemini çökerttiği ve hastaneleri hedef alarak hizmet dışı bıraktığı kaydedildi.

Uluslararası toplum ve kuruluşlara "insani görevlerini üstlenme" çağrısı yapılan açıklamada, sivillerin, hastanelerin ve sağlık kurumlarının korunması ve Gazze'deki soykırımı durdurması için İsrail'e baskı yapılması istendi.

Açıklamada, tüm dünya ülkelerine sivilleri, yerinden edilenleri ve çocukları hedef alan bu korkunç katliamları kınama çağrısı yapıldı.

Gazze'de işlenen suçlardan İsrail, ABD yönetimi, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkeler sorumlu tutuldu.

İşgalci İsrail'in Gazze'de bir eve düzenlediği saldırıda en az 3 Filistinli şehit oldu

Filistin haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail savaş uçakları, Nusayrat Mülteci Kampı'nda "el-İsar" ailesine ait evi bombaladı.

İsrail ordusunun saldırısında en az 3 kişi şehit oldu ve çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze'nin orta kesimini hedef alan saldırıda yaşamını yitirenlerin cenazeleri ile yaralılar, el-Avde Hastanesi'ne getirildi.

Ayrıca İsrail ordusu, el-Avde Hastanesi'nin çevresini de topçu atışlarıyla hedef aldı.

Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde bulunan el-Mevasi bölgesi ise İsrail ordusuna ait insansız hava araçları (İHA) ile hücum botlarının hedefi oldu.

Terör devleti İsrail'in saldırıları sonrasında 183 Gazeteci şehit oldu

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, 7 Ekim 2023'ten beri İsrail ordusunun saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde öldürülen gazetecilere ilişkin bilgi verildi.

Açıklamada, "Alquds Today" televizyonunun foto muhabiri Bilal Muhammed Receb'in İsrail tarafından suikastla şehit edildiği ifade edildi.

Ofisin açıklamasında, İsrail'in Gazze Şeridi'nde Filistinlilere karşı soykırım başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana yaşamını yitiren basın mensuplarının sayısının 183'e yükseldiği aktarıldı.

İsrail'in Filistinli gazetecileri hedef alması, öldürmesi ve onlara suikast yapmasının şiddetle kınandığı açıklamada, "iğrenç" olarak nitelendirilen bu suçun işlenmesinden tamamen İsrail sorumlu tutuldu.

Açıklamada, uluslararası topluma ve dünyadaki gazetecilik çalışmalarıyla ilgili uluslararası kuruluşlara, İsrail'i caydırmaları, işlemeyi sürdürdüğü suçları nedeniyle uluslararası mahkemelerde dava açmaları, soykırım suçunu durdurması ve Filistinli gazetecilere yönelik cinayet ve suikastları durdurması için İsrail'e baskı yapmaları çağrısında bulunuldu.

İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlileri göçe zorlama planı

Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze'nin kuzeyine 5 Ekim'de yoğun hava saldırıları düzenleyen İsrail ordusu, 6 Ekim'de söz konusu bölgelere kara saldırısı başlattı.

Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve "generallerin planı" olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim'de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya'daki Filistinlilere uyarıda bulunarak boşaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaşmıştı.

Filistinlilere Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme çağrısı yapan Adraee'nin paylaştığı haritanın, İsrail ordusunda eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanıp hükümete sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine ilişkin "generallerin planına" benzerliği dikkati çekmişti.

"Generallerin planı" adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılarak gıda, ilaç yakıt ve su girişine izin verilmemesini öngörüyor.

Filistinliler açlık içinde canlarını kurtarmaya çalışıyor

Görgü tanıklarının ifadelerine göre, İsrail ordusu savaş uçakları Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya kentinin meskun mahallerini şiddetli bir şekilde bombalıyor.

Savaş uçaklarının yanı sıra topçu birlikleri de sivil Filistinlileri yoğun bir şekilde bombalıyor. Saldırılarda çok sayıda Filistinli acı bir şekilde şehit olurken onlarca Filistinli de ağır bir şekilde yaralanıyor.

İsrail'in yoğun bombalamaları nedeniyle oluşan güvenlik endişesi sebebiyle sağlık ve ilk yardım ekipleri yaralılara ulaşamazken Filistinliler yaralandıkları bölgelerde hayata veda ediyor ve bu sebeple ölen Filistinlilerin sayısına ilişkin kesin bilgiye ulaşılamıyor.

Şiddetli saldırılar sebebiyle Filistinliler evlerini terk ederek Beyt Lahiya kenti ve çevresindeki barınma merkezlerine göçüyor.

Yapay zeka İslami faaliyetlerde kullanılacak Yapay zeka İslami faaliyetlerde kullanılacak

Açlık ve susuzluk içinde göç

İsrail'in soykırım saldırıları altındaki Filistinliler açlık ve susuzluk içinde canlarını kurtarmak için göç etmek zorunda kalıyor.

Luey el-Mısri, AA'ya verdiği demeçte ailesiyle birlikte göç ederek Tel el-Rebi Okulu'na sığınmak zorunda kaldığını, saldırıların hiç durmadığını, acımasız bir şekilde sürdüğünü söyledi.

Mısri, İsrail ordusunun insansız hava araçlarına (İHA) takılmış hoparlörlerle dün geceki saldırılar öncesinde bulundukları bölgeyi terk etmeleri uyarısında bulunduğunu ancak göç eden insanları topçu atışlarıyla hedef alındığını bölgeye ambulansların bile gelemediğini anlattı.

⁠İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 terörist İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını açıkladı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 210'u çocuk, 11 bin 742’si kadın olmak üzere 43 bin 259 Filistinli şehit oldu, 101 bin 827 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce şehit olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İşgalci İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 365’i karadan işgal sürecinde olmak üzere 776 askerinin cehenneme gittiğini duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan barbar İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167’si çocuk 767 Filistinli şehit oldu.

BM işgalci Yahudilere "dur" diyor

Birleşmiş Milletler'in (BM) başını çektiği ve insani yardım kuruluşlarının yer aldığı Kuruluşlar Arası Daimi Komitesi (IASC), "Gazze'deki Filistinlilere ve insani yardım ekiplerine yönelik saldırılarını durdurması" için İsrail'e çağrı yaptı.

IASC, İsrail'in yoğun saldırıları altındaki Gazze'deki duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, Gazze'nin kuzeyindeki durumun "kıyamet gibi" olduğu belirtilerek, İsrail'e "Gazze'deki Filistinlilere ve insani yardım ekiplerine yönelik saldırılarını durdurması" için çağrı yapıldı.

Gazze'nin kuzeyinin neredeyse 1 aydır kuşatma altında olduğu kaydedilen açıklamada, buradaki insanların temel yardım malzemelerinden mahrum bırakıldığı vurgulandı.

Gazze'nin kuzeyindeki "herkes ölüm tehlikesiyle karşı karşıya"

Açıklamada, Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlilerin "tamamının hastalık, kıtlık ve şiddet nedeniyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya" olduğu, insani yardım ekiplerinin de güvende olmadığı ve ekiplerin "ihtiyaç sahibi insanlara ulaşmalarının İsrail tarafından engellendiği" kaydedildi.

İnsani yardımlara erişimin kolaylaştırılması gerektiğine işaret edilen açıklamada, Gazze'deki sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırıların sona erdirilmesi çağrısı yapıldı.

İnsani değerler hiçe sayılıyor

Açıklamada, İsrail Meclisinin 28 Ekim'de BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) işgal altındaki Filistin topraklarındaki faaliyetlerine son verilmesini öngören tasarıyı kabul etmesi hatırlatılarak, "Uygulanması halinde, bu tür tedbirler Gazze'deki insani müdahale için bir felaket olacak, BM Şartı'na taban tabana zıt olacak, UNRWA'nın yardımına muhtaç milyonlarca Filistinlinin insan hakları üzerinde potansiyel vahim etkiler yaratacak ve İsrail'in uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal edecektir." ifadeleri kullanıldı.

UNRWA'nın "alternatifi olmadığı" belirtilen açıklamada, temel insani değerler ve savaş kanunlarının "açıkça göz ardı edilmesine" son verilmesi gerektiği vurgulandı.

"Tüm bölge uçurumun kenarında"

Açıklamada, BM üyesi ülkelerin uluslararası hukuka saygı gösterilmesini sağlamak için "ellerindeki kozları" kullanması gerektiğinin altı çizilerek, bunun, "uluslararası hukuku ihlal edecek şekilde kullanılacağı riski olması halinde İsrail'e silah transferlerinin durdurulması"nı da içerdiği aktarıldı.

İsrail'i Uluslararası Adalet Divanının (UAD) geçici tedbir ve kararlarına uymaya çağıran açıklamada, "Tüm bölge uçurumun kenarında. Çatışmaların derhal durdurulması ve kalıcı, koşulsuz ateşkes sağlanmasının zamanı çoktan geldi geçti." ifadelerine yer verildi.