Gazze'de ateşkes görüşmeleri için Hamas'ın yanıtı beklenirken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Endonezyalı mevkidaşı Retno Marsudi ile Ankara'da bir araya geldi.
Dışişleri Bakanı Fidan, toplantıda yaptığı açıklamada, Güney Afrika'nın Uluslarası Ceza Mahkemesi'nde İsrail'in Gazze'de soykırım işlediğine yönelik açtığı davaya Türkiye'nin müdahil olduğunu açıkladı.
Bakan Fidan, Türkiye'nin bir süredir Güney Afrika'yı destekler şekilde davayı desteklemeyi tartıştığını söyledi.
Hukukçular ve akademisyenlerle de görüştüklerini belirten Fidan, son olarak bu yönde bir karar aldıklarını bildirdi.
Sadece Türkiye'nin değil, uluslararası toplumun da bu davaya müdahil olmasına yönelik yoğun görüş alışverişinde bulunduklarını ifade etti.
Riyad'da düzenen Gazze zirvesine işaret eden Bakan Fidan, şunları ekledi: "Riyad'da yaptığım gibi İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere Arap devletleri ve Filistin'i devlet olarak tanıyan ülekelrle görüşmemizde şunu gördük: Bazı ülkeler (bu davada) tutum alma durumundalar."
Türkiye'nin Güney Afrika'nın Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) açtığı davaya müdahil olması, davaya taraf olarak katılması anlamına geliyor. Yani Türkiye, bu davada artık sadece bir gözlemci değil, aktif bir rol oynayacak ve kendi görüşlerini savunabilecek. Bu durum, Türkiye'nin davanın seyrini etkilemesine, kendi argümanlarını sunmasına ve kararlarda söz sahibi olmasına olanak tanıyor.
Güney Afrika'nın Davası
Güney Afrika'nın İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı'na açtığı soykırım davası, birçok ülke ve uluslararası örgütün desteğini almış durumda. Özellikle Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkeleri bu davada Güney Afrika'nın yanında yer alıyor. Afrika Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Bağlantısızlar Hareketi gibi örgütler de davaya resmi desteklerini açıkladı.
Dava, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki eylemlerinin soykırım olarak kabul edilip edilmeyeceği üzerine yoğunlaşıyor. Güney Afrika, İsrail'in Gazze'deki ablukası, askeri operasyonları ve Filistinlilerin yaşam koşullarını zorlaştıran uygulamalarının soykırım suçunu oluşturduğunu savunuyor.
Uluslararası Adalet Divanı, Ocak 2024'te verdiği geçici tedbir kararında, İsrail'in Gazze Şeridi'nde soykırım eylemlerini önlemek için tedbirler almasını ve mahkemeye bu konuda rapor sunmasını emretti. Bu karar, İsrail üzerindeki uluslararası baskıyı artırdı ve davanın gidişatında önemli bir dönüm noktası oldu.
Davanın nihai kararı henüz çıkmasa da, uluslararası toplumun büyük bir kısmı İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki eylemlerini yakından takip ediyor ve davanın sonucunu merakla bekliyor.