15 Temmuz darbe girişimi sonrası başta TSK, emniyet ve yargı olmak üzere birçok kurumda FETÖ’cüler görevden alındı, haklarında davalar açıldı. Ancak üniversitelerde FETÖ temizliği yapılmadı. FETÖ’nün etkin olduğu dönemde atanan rektörler ve üniversite yöneticileri koltuklarını korurken, üniversitelerdeki FETÖ’cü akademisyenler Pensilvanya’dan gelen “renklenin” talimatına uyarak diğer cemaatlere sızdılar ve kendilerini gizlemeyi başardılar.
'AKADEMİK YÜKSELME DÖNEMİ'
FETÖ, 15 Temmuz sonrası için akademisyen kadrolarına, “Bu dönemi akademide yükselme dönemi olarak değerlendirin” görevi verdi. Kadrolar Anadolu üniversitelerine yönlendirildi. FETÖ’cü akademisyenler bu üniversitelere önceden yerleştirilen FETÖ’cü yöneticilerin de yardımıyla “adrese teslim kadro ilanlarıyla” yükselişi sürdürdü. Doçent, profesör, bölüm başkanı yapıldı.
Bazılarına kadro bulunamayınca hiç ilgisi olmadığı halde çeşitli bölümlerde yöneticiliğe atandı. Bu yolla yükselmesi sağlandı. Önemli olan eğitim değil, FETÖ’cülerin akademik kadrolara doldurulmasıydı. Örneğin bir üniversitede, ihtisası yumuşakçalar (salyangoz) olan bir öğretim üyesi Enerji Sistemleri Mühendislik Fakültesi Enerji Sistemleri Bölüm Başkanlığına getirildi. Arkasından Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısı oldu. ADEK Komisyonu Başkanı yapıldı.
Yine bir başka öğretim üyesi uzmanlığı “tarla bitkileri” iken İnşaat Mühendisliği Fakültesine profesör yapıldı, bölüm başkanı yapıldı, bir süre dekanlık yaptı, sonra da Rektör Yardımcısı oldu. Hâlâ İnşaat Mühendisliğinde ders veriyor. Tek özelliği FETÖ’nün “Akademi İmamı” Şerif Ali Tekalan’la ilişkisi...
ŞERİF ALİ TEKALAN YURT DIŞINDAN YÖNETİYOR
Bu süreçte ABD’ye kaçan FETÖ’nün “Akademi İmamı” Şerif Ali Tekalan etkili oldu. Aydınlık haber, bazı FETÖ’cü akademisyenlerin Şerif Ali Tekalan’la gizli görüşmelerini yayınladı. Bu görüşmelerde Tekalan’ın halen görevde olan yöneticilere talimatları açık bir şekilde yer aldı. Ancak YÖK buna rağmen hiçbir işlem yapmadı. Hatta yazışmalarda Tekalan’ın “Siz bizim YÖK’teki gücümüzü bilmiyor musunuz?” ifadeleri bile dikkate alınmadı.
Şırnak Üniversitesi’ndeki FETÖ yapılanmasını gündeme getirildi, FETÖ’cülerin faaliyetleri, akademik kadrolarda nasıl yükseldikleri yazıldı. Anadolu’daki onlarca üniversiteden gelen bilgiler, üniversitelerdeki FETÖ örgütlenmesinin ne kadar yaygın olduğunu gösterdi.
Kaynaklar FETÖ’nün üniversitelerde nasıl bu kadar rahat hareket ettiklerini şöyle anlattı:
'AK PARTİ'NİN GİDİŞİNİ BEKLİYORLAR'
“FETÖ’nün iktidarla arasının iyi olduğu dönemde belli kurumlara özel önem verdiler. Bunlar emniyet (Özellikle de istihbarat), TSK, yargı… Bir de üniversiteler. Üniversite yönetimlerinin belirlenmesinde etkili oldular. Kendi adamlarının rektör ve üniversitede yönetici olmalarını sağladılar. Onlarla ilgili dosyalar da tuttular. FETÖ’nün Akademi İmamı Şerif Ali Tekalan bu konuda çok kritik işler yaptı. Bütün dosyalar onda. 15 Temmuz sonrası bir süre sessiz kaldılar. Sonra bu adamlarını harekete geçirdiler. Alttaki adamlarının yükseltilmesini istediler. AK Parti iktidardan gidişini hesaplıyorlardı. Tekrar eski günlerine dönmenin hazırlıklarını yapıyorlardı. Bazı rektörler talepleri yerine getirmek istemedi. Onları da kendileri ile ilişkilerini deşifre etmekle tehdit ettiler. Hepsini suça bulaştırmışlardı. Yolsuzlukları, pis işleri vardı. ”
SEÇİMDE AKTİFLEŞTİLER
Üniversitelerdeki FETÖ’cüler fazla ortalıkta gözükmüyordu. Gizli çalışmaya özen gösteriyorlardı. Ancak 14 Mayıs seçimleri öncesinde Pensilvanya’dan gelen talimatla aktifleştiler. Derslerde açıkça AK Parti aleyhine kampanya yürüttüler. Öğrencileri etkilemek için açık propaganda yaptılar. Buna rağmen üniversite yönetimleri FETÖ’cü akademisyenlere hoşgörü ile yaklaştı.
TEZLERİ AMERİKA’DAKİ EKİP YAZIYOR ‘YÖK ÜZERİNE GİDECEKSE BUNLARI İNCELESİN’
FETÖ’cü akademisyenlere teknik destek ve yayın desteği de örgütten geldi. Türkiye’deki akademisyenlerin tezlerini hazırlamak için Amerika’da ekip kurdular ve yükselecek FETÖ’cü akademisyenlerin tezlerini yazdılar. Bu arada FETÖ, akademisyenlerin yükselmesi için gerekli olan makalelerini yayınlamak için “bilimsel” (!) yayın organları da çıkardı. Bu ekip makaleleri yazdı, örgütün yayın organlarında yayınladı. Bu yayın organlarının FETÖ’nün yayın organı olduğu bilinmesine rağmen ne üniversite yönetimleri ne de YÖK hiçbir işlem yapmadı.
Konu ile ilgili olarak bir akademisyen şunları söyledi: “FETÖ’cülerin bu yöntemlerini akademi çevresinde herkes bilir. Eğer YÖK üniversitelerdeki FETÖ’cülerin üzerine gitmek isterse işi çok kolaydır. Akademisyenlerin tezlerini incelesinler, makalelerinin çıktığı yayın organlarına baksınlar. Bütün FETÖ’cü akademisyenler açığa çıkarılır. Ama nedense YÖK bu konuda ayak sürümekte, yapılan şikayetleri görmezden gelmektedir. Bu da herkesin kafasında soru işaretlerine yol açmaktadır.”
Kaynak: Aydınlık