Orhan Karaağaç’ın sunduğu “Son 33” programının konuğu olan, ünlü psikiyatr ve yazar Dr. Mustafa Merter, hem yeni kitabı olan "Hekatonla Son Tango" hakkında bilgiler verirken hem de günümüz toplumunda yaşanan sosyolojik değişimlere dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

“Acımasız Bir Savaş İçindeyiz”

Programın başında Dr. Merter, son kitabı "Hekatonla Son Tango"yu tanıtarak, kitabın son sözünden alıntılar yaptı. Merter, günümüzde toplumların büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadığını, bu süreçte bilimsel sahtekarlık, yalan haber, dezenformasyon ve şantaj gibi yöntemlerin sıradanlaştığını belirtti. "Acımasız bir savaşla karşı karşıyayız" diyen Merter, bu savaşın sadece fiziksel değil, zihinsel ve ruhsal boyutlarıyla da insanlığı derinden etkilediğini vurguladı.

Aile Yapısı Bilinçli Bir Şekilde Dağıtılıyor”

Merter, Yahudiler ve Hristiyanlar arasında tarih boyunca süregelen çekişmelere değinerek, bu çatışmanın artık farklı bir boyuta taşındığını belirtti. Merter, aile yapısının bilinçli bir şekilde dağıtıldığını ve baba otoritesinin sistematik olarak silindiğini söyledi. Merter, "İnsanlık yeniden yapılandırılmak isteniyor. Aile dağıldığında, baba otoritesi silindiğinde, insanlık yeniden şekillenecek," dedi.

“Cinsel Sapkınlıklar ve Sosyolojik Değişim”

Dr. Merter, özellikle son yıllarda artan cinsel sapkınlıkların doğal bir süreç olmadığını, aksine küresel çapta tetiklenmiş bir durum olduğunu dile getirdi. "2012 tarihi bir milattır; o tarihten itibaren cinsel sapıklıklar, depresyon, kaygı bozuklukları ve intiharlar gibi birçok olumsuzlukta artış gözlemlendi," diyen Merter, Jean Twenge’in "İnternet Nesli" kitabını referans gösterdi. Bu dönemde akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte toplumların ciddi bir zehirlenme sürecine girdiğini belirtti.

“Hollywood Üzerinden Ahlakımız Değiştirildi”

Merter, Hollywood’un bu değişimde oynadığı role dikkat çekti. "Hollywood üzerinden ahlakımızı, beklentilerimizi, hayat ideallerimizi değiştirdiler," diyen Merter, bu durumun bilinçli bir yönlendirme olduğuna işaret etti. "To Have or To Be" (Sahip Olmak ya da Var Olmak) anlayışını ele alan Merter, insanların artık varoluşlarını ikinci plana attıklarını, hırs ve rekabetin ön planda olduğu bir yaşam tarzına zorlandıklarını ifade etti.

Merter, baba otoritesinin zayıflatılmasıyla ilgili olarak da önemli açıklamalarda bulundu. "Baba otoritesi sistematik bir şekilde ortadan kaldırılmak isteniyor," diyen Merter, bu sürecin psikoloji ve sosyoloji üzerinden yürütüldüğünü söyledi. Judith Butler gibi sosyologların bu projelerin arkasında olduğunu belirten Merter, "İnsanlığı yeniden yaratma peşindeyiz," sözlerine dikkat çekti. "Baba otoritesinin ortadan kalkması, aile yapısını zayıflatır ve toplumu kaosa sürükler," dedi.

"Dünyanın en büyük trajikomedi kitabı" İstanbul'da tanıtıldı "Dünyanın en büyük trajikomedi kitabı" İstanbul'da tanıtıldı

“Çin ve Rusya Kendini Koruyor, Biz de Önlem Almalıyız”

Merter, bu tehlikeleri fark eden ülkelerden biri olan Çin’in, internet üzerinden gelen bu tür zararlara karşı kendisini koruma altına aldığını belirtti. "Çin, kendisini tamamen kapatmış durumda. Bizim de benzer bir ateş duvarı sistemine ihtiyacımız var," dedi. Netflix ve Disney Channel gibi platformların toplumları zehirlediğini vurgulayan Merter, bu platformların bir yandan zarar verirken bir yandan da milyarlarca dolar kazandıklarını ifade etti.

“İnsanlık Son Savaşını Veriyor”

Konuşmasının sonunda, insanlığın son savaşını verdiğini söyleyen Merter, bu savaşın psikolojik ve sosyolojik boyutlarının göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. "Ya uyanacağız ya da bizi uyutacaklar," diyen Merter, acilen bir stratejik sosyal araştırmalar enstitüsünün kurulması gerektiğini söyledi. "Bu enstitü, toplumun karşı karşıya olduğu tehlikeleri araştırmalı, analiz etmeli ve halkı bilgilendirmeli," diyerek seferberlik çağrısında bulundu.

“Bu Gerçeği Görmezden Geliyoruz”

Merter, toplumun büyük bir hipnoz altında olduğunu ve bu gerçeklerle yüzleşmekten kaçındığını belirtti. "Hepimiz hipnoz olmuş durumdayız; bu gerçeği görmek istemiyoruz çünkü haz veriyor," dedi. Ancak bu durumun geri dönüşü olmayan bir felakete sürükleyebileceğini ifade eden Merter, "Matrix filmini hatırlayın, orada uyandırılması gereken insanlar gibi biz de uyanmalıyız," diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Programı izlemek için tıklayınız