Felsefe profesörü Ahmet Arslan yine döktürmüş: “İslam dünyası şiddetten veya kudretten başka bir şey bilmiyor ki!”  

Fatih Altaylı’nın meşhur ettiği adamlardan biri de Arslan. Kendisi ne zaman ağzını açsa ilk işi Müslümanları, Anadolu insanını aşağılamak oluyor. Bakın eleştiri demiyorum. Aşağılama! 

Peki bu söylediği doğru mu? 

Hayır! Söylediği büyük bir yalan. 

Ve çarpıtma! 

Bunu anlamanın çok basit, çocukların bile anlayabileceği bir yolu var. 

Şu soruları kendinize sorun ve cevap vermeye çalışın!

Bugün hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, çocuk parklarını, ambülansları, insani yardım depolarını bile bombalayan; kuvözdeki çocukları bile öldüren İsrail’i finansal olarak Müslümanlar mı, yoksa Batılı devletler mi destekliyor? 

İki ayda sekiz bine yakın çocuğu öldürerek soykırım tarihine adını büyük harflerle yazdıran İsrail’e en yıkıcı bombaları Müslümanlar mı yoksa Batılı devletler mi veriyor? 

Milyonlarca insanın yaşadığı şehirlerin altyapılarını yok eden, evleri yerle bir eden, milyonlarca insanı mülksüzleştiren İsrail’e Müslümanlar mı yoksa Batılı devletler mi hamilik yapıyor? 

Filistin örneği sizi kesmediyse başka bir yere bakalım. 

Sadece son 30 yılda Irak’ta, Bosna’da, Afganistan’da, Suriye’de, Ruanda’da milyonlarca insanın ölümüne neden olan katliamları Müslümanlar mı yoksa Batılı devletler ittifakı mı yaptı? 

Hadi bunu da geçelim… 

Son yüzyılın iki büyük harbini ve ölen on milyonlarca insanı düşünün... Gettolar nerede kuruldu, insan yakmak için fırınlar nerede harlandı cevap verin?

Atom bombası Afganistan da mı üretildi mesela? Üreten bir Arap mıydı? O bombayı atan uçağın pilotu Müslüman mıydı? Sivil yerleşim yerlerinin üzerine atom bombası atılması gibi sadistik bir emri veren yoksa Kral Faysal mıydı? 

Cenevre protokolüne göre kullanımı yasak olan kimyasal (biyolojik) silahlar ilk kez Britanya tarafından 1920’de Filistin ve Bağdat'ta; İspanya tarafından 1923 ve 27’de Fas'ta ; İtalya tarafından 1930’da Libya'da kullanılmadı mı? 

İnsani gelişmişliğin zirvesi olarak gösterilen Amerika, son yüzyılda, milyonlarca insan öldürüp yığınla şehri tarumar etmedi mi? 


Bugün Afrika’da 31 ülkede 100 milyondan fazla insan neden Fransızca konuşuyor? Bisiklet yollarıyla meşhur Hollanda kitle imha silahlarına sahip değil mi? 

Ponçik İsviçre dünyanın en büyük silah satıcılarından değil mi? 

Belçika Kralı 2. Leopold, Kongo, yani bugünkü Zaire’de 15 milyon insanı öldürmedi mi?

1950 ile 60 arasında Cezayir de bir buçuk milyondan fazla insanın ölümüne, iki buçuk milyondan fazla insanın göç etmesine neden olanlar Müslümanlar mıydı?

Yahu 40 yıldır on binlerce insanımızı haince öldüren, 40 yılımızı çalan terör örgütü PKK’nın ofisleri Batı ülkelerinin başkentlerinde değil mi? PKK yöneticileri Avrupa başkentlerinde krallar gibi karşılanmıyorlar mı? Daha güçlü saldırması için PKK’ya son model silahları tır tır gönderen Batı ülkeleri değil mi? YPG’ye resmi ödenek çıkartan parlamento ABD’de değil mi? 

Bu gerçekler ortadayken bir adam çıkıp, “İslam dünyası şiddetten veya kudretten başka bir şey bilmiyor ki!” o kişi kötü niyetli biridir. Çünkü açıkça gerçeği çarpıtıyordur.

Yanlış anlaşılmasın... Bu tür adamlar konuşmasın demiyorum... Böyle adamlar her toplumda çıkar, saçmalar ve giderler... Bu her yerde olur. Fakat bizdeki baş tacı edilme olayı  nadiren görülür. Sorun Ahmet Arslan gibi adamların bizde hak etmedikleri bir ilgiyle, iltifatla karşılanmaları.

Gözümüzün önünde çocuklar paramparça edilirken ve Batı iktidarları bunu “İsrail’in savunma hakkı” diyerek savunurken bununla ilgili bir eleştiri yapacağı yerde, Batı aparatı bir kafa olarak, kitleyi tam tersi istikamete yönlendiriyor. Hırsızlık yaparken yakalanmış alçağa ev sahibi, ev sahibine de hırsız muamelesi yapıyor gözlerimizin içine baka baka. 

Türkiye yeni bir aile politikası inşa etmelidir Türkiye yeni bir aile politikası inşa etmelidir

Şehirleri bombalamak, insanları öldürmek çok korkunç bir şey şüphesiz. Fakat ondan daha da kirli ve alçakça olan bu vahşete paravanlık yapmaktır. Vahşeti yapanları savunmaktır! Soykırımı görünmez kılmaya çalışmaktır!


Maalesef ülkemizde ve dünyada bunu şevkle, gönüllüce, iftihar ede ede yapan kişiler var. Atom bombasını atan uçağın pilotu kadar tehlikeli bu adamlar benim gözümde. İhtisasları, unvanları ne olursa olsun. Vicdanları yoksa, değerleri de yok gözümde!

Ali Osman Aydın, Yeni Akit