Belçika'da sığınmacı krizi her geçen gün derinleşiyor. Uluslararası koruma başvurusunda bulunan yaklaşık 4 bin sığınmacı, devletin kendilerine barınacak bir yer sağlamasını beklerken, çareyi sokaklarda yaşamakta buluyor. Ülkedeki sığınmacı merkezlerinin neredeyse tamamı dolu ve yetkililer artan talep karşısında yetersiz kalıyor.
Bu yıl Belçika'ya yapılan iltica başvuruları 20 bini aşarak son yılların rekorunu kırdı. Sığınmacılarla ilgilenen "Refugee Work Flanders" gibi sivil toplum kuruluşları, bu eğilimin devam etmesi halinde yeni bir rekorun kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Geçen yıl sadece Eylül ve Ekim aylarında 7 bin başvurunun yapıldığına dikkat çeken yetkililer, hükümetin acil önlemler alması gerektiği konusunda uyarıyor.
Ancak Belçika hükümeti, mülteci kabul merkezlerinin kapasitelerinin dolmasını gerekçe göstererek sorumluluklarını yerine getirmiyor. Bu durum, Belçika devletine karşı açılan ve kazanılan binlerce davaya neden oluyor. Gönüllü avukatlar, mahkeme kararlarına rağmen sığınmacılara barınma imkânı sağlanmadığı için davaları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyor.
AİHM, yüzlerce sığınmacının barınma hakkının ihlal edilmesi nedeniyle Belçika aleyhine defalarca kez ihtiyati tedbir kararı aldı. Ancak bu kararlar dahi, sığınmacıların sokakta kalmasını engellemeye yetmiyor. Belçika'nın sığınmacı krizindeki bu başarısızlığı, Avrupa genelindeki bir sorunun parçası olarak da değerlendiriliyor.
Avrupa genelinde sokakta yaşayan evsiz sayısı hızla artıyor ve bu artışın en önemli nedenlerinden biri de artan sığınmacı sayısı ve bu sığınmacılara yeterli barınma imkanlarının sağlanamaması. Avrupa ülkeleri, bir yandan artan sığınmacı akınıyla başa çıkmaya çalışırken, diğer yandan da insan hakları yükümlülüklerini yerine getirme konusunda zorlanıyor. Belçika'daki sığınmacı krizi, bu çelişkinin ve Avrupa'nın sığınmacı politikalarındaki başarısızlığının en çarpıcı örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Eli kanlı Batı'nın çıkmazı
ABD'de de sığınmacı krizi büyüyor. Özellikle güney sınırından gelen yoğun göçmen akını, sınır eyaletlerindeki kaynakları zorluyor ve federal hükümetin göç politikalarına yönelik eleştirileri artırıyor.
New York kenti, ABD'nin açık sınır politikaları ve Teksas Valisi'nin göçmenleri otobüslerle şehre göndermesi nedeniyle 2023 yılında büyük bir sığınmacı kriziyle karşı karşıya kalmıştı. Yüz binlerce sığınmacının akınına uğrayan kentte barınma, sağlık, eğitim ve diğer ihtiyaçların karşılanması için belediye bütçesi yetersiz kalmıştı. Sığınmacı akını evsiz sayısını artırırken, belediye hizmetlerinde kesintilere gidilmesine ve New Yorkluların günlük yaşamında olumsuzluklara neden olmuştu.
Dünyayı kana bulamaktan çekinmeyen Batı medeniyeti, daha çok sığınmacı kriziyle mücadele etmek zorunda kalacak!
