Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Her şeyden önce Türkiye demekten asla vazgeçmiyoruz. Günü birlik siyasi hesap ve mevzi kazanma peşinde değiliz. Bizim için milletimizin huzuru ve refahı her şeyden önce gelmektedir. Milletin desteği olmadan hiçbir siyasi hedef başarıya ulaşamaz. En büyük arzumuz milletimizi her açıdan temsil edebilmek çağlar üzerine sıçramasına omuz vermektir. Sadece bugünün problemlerini ele almak yetmez. Yarının sorunlarına da kafa yoruyoruz. Suya yazı yazanlarla vakit kaybedenlerden olamayız. Arzumuz kronik ve konjonktürel sorunları çözmektir.
"Kimseyi ayrıştırmıyoruz"
Hilale tutkunuz birliğe vurgunuz. Ne yaparlarsa yapsınlar ayrılmaz kardeşlikten kopmayız. Türkiye demekten vazgeçmeyiz. Bayrak çekildiği gönderden inmeyecek. Anasının dili ne olursa olsun kimseyi ayrıştırmıyoruz. Kimseyi ayırmıyor, ayrıştırmıyor, öteki görmüyoruz. Önümüzdeki 100 yıllık takvim işlemeye başlamıştır. Zaman Türk yüzyılı zamanıdır. Türk İslam medeniyetinin timsali olacağız. Ecdadımızın ayak izini takip edeceğiz.
"Sözümün arkasındayım"
Milleti ayırmaya çalışanlara sesimiz çıkmasın mı? Geçen hafta açıkladık herkes konuştu daha da konuşuyor. Türk ve Türkiye Yüzyılı'nda terörün kökü kazınacaktır. Geçen hafta söylediğim sözümün arkasındayım. Terörist başı gelip terörün bittiğini açıklasın. Teklifte ısrarlıyım. Teröristbaşı DEM grubuna gelip tasfiyeyi açıklasın. PKK'nın bittiğini açıklayacaksa umut hakkından yararlansın."
"Kürt kardeşlerimiz ile aramıza kimse giremez"
Milletimiz esareti tarih boyunca reddetmiştir. Siyasette uzlaşmak ortak yarardır. Kürt kardeşlerimiz ile aramıza kimse giremez. 23 Ekim TUSAŞ saldırısı Türkiye'ye yapılmıştır. 5 şehidimizin, yaralı kardeşlerimizin acısı ve hüznü Hakkari'den Edirne'ye ülkemizin tamamına çökmüştür. Teröre tolerans sıfırdır. Terör örgütünün ürediği neresi varsa orası meşru hedeftir. Terör başka, Kürtler başkadır. İkisini karıştırmak en büyük kötülüktür. Terör örgütü Türkiye düşmanlarının taşeronudur. DEM Parti kararını derhal netleştirmeli, gel gitli tutumundan uzaklaşmalı, terörle arasına duvar örüp örmeyeceğine karar vermelidir. Kimse karnından konuşmasın. Sahte efelenmelere sapmasın. Ederinin ne olduğunu bildiklerimiz fason meydan okumalara hiç heveslenmesin.
"Öcalan'ın TBMM'ye gelmesine itiraz ediyorlar da İmralı'da kalmasına neden tepki göstermiyorlar?"
Düne kadar altılı masada kimlerle can ciğer kuzu sarması olduklarını, PKK'ya nasıl selam saldıklarını unuttuğumuzu mu sanıyorlar. Öcalan İmralı’da yatıyor. Fakat DEM Grubu'nda 57 Öcalan gölgesinin ayakta olduğunu neden görmüyorsunuz? TBMM, milli iradenin tecelligahıdır. Peki İmralı adası neresidir, hangi ülkenin toprağıdır? İmralı adası Türk toprağı değil midir? Bu adadan vazgeçildi de bizim mi haberimiz olmadı? Teröristbaşının TBMM'de DEM grubuna gelmesine itiraz ediyorlar da İmralı'da kalmasına neden tepki göstermiyorlar? Bu ne yaman çelişkidir? Tecridi kalkarsa DEM grubunda eylemsel ve araçsal olarak açıklamasından şimdiden rahatsızlık duyanlar kandan beslenen köksüzlerden başkası olamaz. Ceset edebiyatı yapanlar Mehmetlerimizin yanına gitsin, dağın başında nöbete gitsinler o zaman göreyim alayının ense tıraşını. Bizim hedefimiz yeni yüzyılda terör kamburundan kurtulmaktır.
"Erdoğan tek seçenektir, tekrar seçilmelidir"
Diyorlar ki yeni anayasa süreci için tahkimat yapılıyormuş. Hedefimiz terör kamburundan kurtulmaktır. Aklında soru işaretleri olanlar varsa; eğer terör hayatımızdan sökülüp atılırsa, enflasyon canavarına darbe inerse, sayın Erdoğan'ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir? Ne yapacağız; CHP'nin içinde 4 yıl varken aday mı arayacağız? Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olamayacak mıdır? Türkiye Yüzyılı'nın inşası için Sayın Recep Tayyip Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, tecrübesiyle, birikimiyle bize göre tek seçenektir.