VOA Türkçe'nin haberine göre ABD Dışişleri Bakanlığı, 2023 yılında 200 kadar ülkede inanç meselelerini incelediği Dini Özgürlükler Raporu’nu yayınladı. Raporun Türkiye bölümünde, özellikle Hamas’ın 7 Ekim saldırısı ile İsrail’in Gazze’deki eylemleri sonrası Yahudi karşıtlığının arttığına yer verildi.

“Yahudi vatandaşlar, hükümetin İsrail karşıtı söyleminin açıkça antisemitik halk protestolarına ivme kazandırdığını söyledi” denilen raporda 18 Ekim'de Samsun Atakum Belediye Meclisi Üyesi Süleyman Sezen’in 17 Ekim'de Gazze'deki bir hastanede meydana gelen patlamayı kınarken Hitler'i Yahudiler’i öldürdüğü için övmesi hatırlatıldı.

1 Ocak 2023 ile 31 Aralık 2023 arası dönemi kapsayan rapor antisemitik söylem ve nefret söyleminin sosyal ve yazılı medyada devam ettiğini kayda geçirdi ve “Ekim ayında İsrail-Hamas çatışmasının tırmanmasının ardından, İslami Yeni Akit gazetesinde yer alan bir köşe yazısında hükümete İsrail ordusunda görev yapan Türk Yahudileri’nin vatandaşlıklarının iptal edilmesi çağrısı” örnek verildi.

Şubat ayında İstanbul polisinin IŞİD Horasan (IŞİD-K) ile bağlantılı 15 şüpheliyi şehirdeki sinagog ve kiliseleri hedef almayı planladıkları iddiasıyla tutuklaması da raporda yer aldı.

2023’ün Mart ayında Üsküdar Amerikan Lisesi ile Ulus Musevi lisesi arasındaki futbol maçında öğrencilerin Nazi selamı vermesi de rapora girdi.

Muhalifler, Hama'da 20 köyü daha kontrolüne aldı Muhalifler, Hama'da 20 köyü daha kontrolüne aldı

Rapora göre hükümetin, özellikle İsrail-Hamas çatışmasına ilişkin Filistin yanlısı protesto dalgaları sırasında ekstra güvenlik taleplerine duyarlı olduğunu söyleyen Yahudi Cemaati üyeleri, hükümetin resmi söyleminin İsrail'in politikalarını ve liderliğini güçlü bir şekilde eleştirdiğini ancak bunun Yahudiler’e karşı nefret söylemi oluşturduğunu düşünmediklerini söyledi.

Ancak Yahudi temsilciler, yasanın "kin ve düşmanlığa tahriki" suç saymasına rağmen hükümetin halk arasında veya sosyal medyada nefret söylemini kovuşturmadığını ve yetkililerin yasayı Müslümanlar nefret söylemine maruz kaldığında uyguladığını da savundu.

Rapor için üst düzey ABD elçilik ve konsolosluk yetkililerinin yıl boyunca Dışişleri Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü dahil hükümetten yetkililerle din özgürlüğü konularını görüşmek üzere düzenli olarak temaslarda bulunduğu kaydedildi.