Hollandalı yayınevi Veen Bosch & Keuning’in başlattığı deney amaçlı çeviri çalışması, yapay zekâ tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Yayıncılar, kelimelerin yapay zekâyı ele verdiğini, yazıdaki ruhu yapay zekânın aktaramadığını belirtiyor.
Mayıs ayında ABD merkezli Simon&Schuster yayınevi tarafından satın alınan VBK, aybaşında bir deney kapsamında bazı kurgu kitapları İngilizceye yapay zekâ yardımıyla çevireceğini açıkladı. Yapay zekâ çevirisinin ardından bir düzenlemeyi de kapsayan deney, yazarların izni doğrultusunda yapılacak.
Yayınevi, yaptığı açıklamada tamamen yapay zekâyla kitap üretmeyeceklerini söylese de bazı yayıncılar kullanım için çok erken diyor. Kararı destekleyenler ise kitaba erişimin kolaylaşacağını savunuyor. Edebiyat dünyasında yapay zekânın konumunu geçtiğimiz yıl gazetemiz Yeni Şafak’ta “Edebiyatın yapayı olur mu?” “Ve yapay zekâ yayınevinde” haberleriyle ele almıştık. Şimdi de kurguda yapay zekâ çevirisinin mümkün olup olmayacağını sorduk. Marmara Üniversitesi Türk Dili Ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Güneş, yapay zekânın, üslup konusunda yazarın duygularına yaklaşmadığını söyledi. Güneş, “Yapay zekâ çeviri yapabilir, ancak çok sağlıklı bir çeviri yapacağına asla inanmıyorum. Şiir çevirilerinde, şair kimliği olmayan kişilerin çevirileriyle, şairlerin yaptığı çeviriler çok fark ediyor. Bu farklılık; roman, hikâye, nesir hatta kuramsal kitaplarda bile hissediliyor. Dile hâkimiyet başka bir şey. Odak eserin ait olduğu topluma özgü kavramları, geleneksel söylemleri, yapay zekânın doğru biçimde çevirmesi kolay değil” dedi.
Metin kalitesini etkiliyor
Destek Yayınları editörlerinden Ezgi Durmuş görsel konusunda yapay zekâdan faydalandıklarını belirterek, “Bir eserin yapay zekâyla yazılıp yazılmadığını rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Kelimeler, yapay zekâyı ele veriyor. Çünkü yazıdaki ruh, maalesef yapay zekâda yok. Metnin kalitesini ve derinliğini de etkiliyor… Bir hikâyede kültürel unsurlar varsa, yapay zekâ bunu yapamıyor. Bir edebiyat kitabında yapay zekâdan faydalanılmasını henüz doğru bulmuyoruz. Kullanmasak da çeviri sürelerini hızlandırdığı, büyük bir kolaylık sağladığı bir gerçek” yorumunu yaptı.
Kurmaca dışında yararlanılabilir
Alfa Yayınları’ndan Mustafa Küpüşoğlu yapay zekâya direnilmemesi gerektiğini belirterek, ölçünün kaçırılmaması gerektiğine dikkat çekti. Kendilerine gelen yapay zekâ çevirilerini fark edince sözleşmeleri iptal ettiklerini aktaran Küpüşoğlu, “Yayıncılıkta her zamanki gibi ilk çıkışta çok ölçüsüzce kullanılacaktır. Bazı insanların ayda bir çevirisi çıkıyor. Bu kitabın katma değeri çok fazla değil anlamına geliyor. Yapay zekâdan kurmaca dışında çok fazla yararlanılabilir. Çünkü redaksiyona da imkân veriyor. Çevirmenin bunu bir başlangıç olarak görüp elden geçirmesi gerektiğine inanıyorum. Genel eğilim yapay zekâya çevirtip, hızlı bir okumayla yayınevine teslim etmek. Bu bir olanak, bunu görmezden gelemeyiz” ifadelerini kullandı.
Çok yol var
Timaş Yayınları da yapay zekâ alanındaki gelişmeleri yakından izleyen kurumlardan birisi. Şef editör Kadir Güven, yayınevinin farklı birimlerinde yapay zekânın imkânlarından faydalandıklarına değinerek, “Yapay zekâyı katalog yapmak için kullanıyoruz ama çeviri konusunda gitmesi gereken yol var. Türkçe kurgu metinlerde kullanılmasının tehlikeli olduğunu düşünüyoruz. Metne saygısızlık oluyor. İngilizceden Türkçeye çeviri, metnin orijinalindeki lezzeti vermiyor. Hâlâ bir insan emeğinin olması lazım. Kurgu dışı metinlerde mümkün ama orada da yapay zekâ kullanımının erken olduğunu düşünüyoruz. Kısa ve orta vadede ise yapay zekâyla çevrilmiş kitap yayınlamayı planlamıyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Yeni Şafak