Gazze… 7 Ekim'den beri İsrail saldırlarının gölgesinde yaşam mücadelesi veren, hüzün ve direnişin iç içe geçtiği bir coğrafya. Bombaların yıktığı binalar, kaybedilen hayatlar, yokluğun pençesindeki bir halk… Ancak tüm bu zorluklara rağmen Gazzeliler, vatanlarına, inançlarına ve haysiyetlerine sıkı sıkıya bağlı.

Gün geçmiyor ki Gazze’den yürekleri burkan haberler gelmesin. Son olarak yayınlanan bir video, Gazzelilerin yaşadığı dramları ve bu dramlar karşısındaki sarsılmaz duruşlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Videoda, yıkık bir binanın önünde duran yaşlı bir adama mikrofon uzatılıyor. Adam, 5 bin dolar karşılığında Avrupa’ya gidip gitmeyeceği sorusunu “Vallahi 5 değil, bin katı altın verseniz de kabul etmem.” diyerek cevaplıyor ve ekliyor:

“Burası ribat toprağı. Ben burada doğdum, burada öleceğim. Vatanımdan nasıl çıkarım? Burası Filistin toprağı!”

Yaşlı adamın sözleri, Gazzelilerin vatanlarına olan derin sevgilerini ve hiçbir maddi karşılık beklemeden bu topraklar için canlarını vermeye hazır olduklarını gösteriyor. Videoda görüş bildiren diğer Gazzeliler de aynı kararlılığı sergiliyor. Kimi “Bu bizim kaderimiz, biz de kaderimize razıyız.” derken, genç bir çocuk “Ben asla toprağımı bırakıp gitmem. Kim gelirse gelsin çıkmayacağım.” sözleriyle göğsünü gere gere vatanına sahip çıkıyor. Başka bir kadın ise “Canımı teslim edene kadar Gazze’den ayrılmayacağım.” diyerek direnişin sembolü haline gelen Gazze halkının kararlılığını ortaya koyuyor.

Videodaki son konuşmacı ise, Gazzelilerin yaşadığı zorluklara rağmen umutlarını ve inançlarını hiç kaybetmediklerini gösteriyor. “Gazze, hayatın ve haysiyetin zirvesidir.” diyen yaşlı adam, “Dışarıdakiler keyif yaşadıklarını zannediyor ama bizim hayatımız daha çok keyifli. Biz hayatımızda, dinimizde ve şerefli duruşumuzda mutluyuz.” sözleriyle Gazze’nin sadece bir direniş coğrafyası değil, aynı zamanda yaşam sevincinin de merkezi olduğunu vurguluyor.

Gazze, tüm acılara ve zorluklara rağmen dimdik ayakta durmaya devam ediyor. Bu küçük coğrafya, vatan sevgisinin, inancın ve insanlık onurunun ne kadar güçlü olabileceğinin en büyük kanıtı.