Gazze’de yaşananlar artık bir savaşın değil, sistematik bir imhanın göstergesi. Çocuklar açlıktan ölürken dünya seyrediyor, susuzluktan dudakları çatlayan insanlar yardım tırlarını beklerken bombalanıyor. Bu tablo sadece Filistin’in değil, insanlığın da utanç hanesine yazılıyor. Sessiz kalınan her gün, zulmün ortağı olmaya bir adım daha yaklaşmak demek.

Yardımlar engelleniyor, şehitler veriliyor

BM’ye bağlı UNRWA, terörist İsrail’in Gazze’ye yardım girişlerini 2 Mart’tan bu yana tamamen durdurduğunu açıkladı. Bu, savaşın başlangıcından bu yana yaşanan en uzun yardım engeli. Özellikle Gazze’nin kuzeyinde çocuklar, suya ulaşabilmek için sokaklarda bidon taşımak zorunda kalıyor.

Filistin Sağlık Bakanlığı, ilaç ve tıbbi malzeme eksikliğinin "benzeri görülmemiş düzeye" ulaştığını, ilaç stoklarının tükenmekte olduğunu ve yetersiz beslenme sebebiyle 60 binden fazla çocuğun risk altında olduğunu belirtti. Bu şartlarda ölen herkes şehittir; hayatını kaybedenler birer istatistik değil, direnişin yaşayan belgeleridir.

Son saldırılar: Han Yunus, Refah, El-Mavasi

Cuma sabahı, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’a düzenlenen saldırıda 7’si çocuk olmak üzere en az 10 kişi şehit oldu. Refah’ta bir grup sivilin hedef alınması sonucu bir kişi şehit oldu, dört kişi yaralandı.

Terörist İsrail ordusunda en az 50 bin yedek asker savaşa gitmek istemiyor Terörist İsrail ordusunda en az 50 bin yedek asker savaşa gitmek istemiyor

El-Mavasi bölgesinde, yerinden edilmiş sivillerin kaldığı çadır alanına düzenlenen insansız hava aracı saldırısında bir kişi şehit olurken, 10 kişi yaralandı.

Batı Şeria’nın Burka köyüne giren terörist İsrail askerleri, sivillere yönelik baskınlar düzenledi. Nablus’un güneyinde Beyta kasabasında ise açılan ateş sonucu bir Filistinli yaralandı.

Gazze'nin doğusunda yer alan Şucaiye Mahallesi, terörist İsrail'in savaş uçakları ve topçular tarafından hedef alındı. Saldırıda 4 Filistinli şehit olurken, çok sayıda kişi de yaralandı.


Gönüllü doktorlar: “Öldürülen 70 Kişiden 40’ı Çocuk”

Haaretz'in haberine göre, Gazze'de gönüllü olarak görev yapan Amerikalı doktorlar Dr. Feroze Sidhwa ve Dr. Mark Perlmutter, sadece son 24 saatte öldürülen 70 kişiden en az 40’ının çocuk olduğunu bildirdi.

Dr. Sidhwa, Nasser Hastanesi'nde “ölü çocuklar alanı” olarak adlandırılan bir bölümde görev yaptığını ve hayatta kalmaları için gereken kaynaklara ulaşılamayan çocukların burada can verdiğini söyledi. Dr. Perlmutter ise “Amerikan hastaneleri bu tabloyu görse felç geçirirdi” ifadelerini kullandı. Görgü tanıklıklarına göre, hastaneye gelen yaralıların büyük bir kısmı ağır travma ve uzuv kaybıyla geliyor.

ABD, Filistin yanlılarını baskılarla yıldırmaya çalışıyor

ABD’de Filistin’e destek veren öğrenci ve aktivistlere yönelik baskılar, açık bir yıldırma kampanyasına dönüşmüş durumda. Columbia Üniversitesi’nde Filistin yanlısı gösterilere katılan öğrenciler gözaltına alındı, bazıları okuldan atıldı ya da diplomaları iptal edildi. Protestoları bastırmak için kampüslere polis sokulurken, öğrencilere yönelik disiplin cezaları sistematik hale geldi.

Minnesota Üniversitesi’nde 11 öğrenci, barışçıl bir gösteri sırasında gözaltına alındı. Michigan Üniversitesi'nde ise öğrencilerin kurduğu dayanışma çadırları baskıyla kaldırılmaya çalışılıyor. Gösterilere katılanlar, akademik ve sosyal alanlarda fişleniyor, bazıları sınır dışı tehdidiyle karşı karşıya kalıyor.

ABD’de ifade özgürlüğü ve protesto hakkı, Filistin’e destek söz konusu olduğunda yok sayılıyor. Bu uygulamalar, yalnızca siyasi değil, aynı zamanda vicdani bir duruş sergileyen gençlere yönelik sistematik bir zulüm halini almış durumda.

Katar’dan açıklama: “İsrail açlığı silah olarak kullanıyor”

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman El Sani, terörist İsrail’in Gazze’ye yönelik açlık politikasını eleştirerek, “açlık ve yardımı silah olarak kullanmak, tüm insani değerlerin ihlalidir” dedi.