Türkiye gazetesinin gündeme taşıdığı Türk pasaportlu siyonistler hakkındaki hukuki durum Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde yapılan panelle tartışıldı.
İsrail adına Gazze’deki sivil katliamı yapan Türkiye Cumhuriyeti pasaportlu kişilerin yargılanması gerektiğini söyleyen Avukat Mustafa Eminoğlu “1993 yılında imzalanan ve İsrail’de askerlik yapan çifte vatandaşın Türkiye’de yapmış sayılacağını öngören protokol 2019 yılında iptal edilmişti” dedi. Bu kişilerin soykırımdaki rollerinden dolayı Türkiye pasaportuyla birlikte yargılanması mümkündür. Bu sebeple ülke olarak sorumlu tutulmama adına alınabilecek en önemli ve ivedi tedbir, bu kişilerin vatandaşlıktan çıkartma prosedürünü uygulamaktır. Belirtilen eylemlerde bulundukları resmî makamlarca tespit edilen kişilerin Türk vatandaşlığı Cumhurbaşkanı Kararı ile kaybettirilebilir ve izin almaksızın yabancı bir devlet hizmetinde gönüllü olarak askerlik yapanlar hükmü ortada. İsrail ile Türkiye arasında Askeralma Kanunu döneminde yapılmış herhangi bir ikili anlaşma bulunmamaktadır.
4 bin Türk vatandaşı Siyonist, Gazze’de kan akıttı
Yılmaz Bilgen Türk pasaportu taşıyan 4 bin siyonist katilin Gazze’de kan akıttığını duyurduğu haberini anlattı. Siyonistlerin deşifre olmamak için Fas, İtalya, Fransa ve bazı başka Afrika ülkeleri üzerinden İsrail’e geçtiğini belirten Bilgen şunları söyledi: Haberimiz dünyada ciddi yankı buldu. İsrail tarafı herhangi bir yalanlama yoluna gitmedi. Çünkü gerçek sayı çok daha yüksek. Haber sonrası İsrailli kişi ve kurumlar benimle iletişime geçti. Sürekli ve ısrarla sordukları şey, bilgileri nereden aldığımdı. Yine bu sevkiyatın en önemli ayağını teşkil eden Arkadaş Derneği ve İsrail’deki Suriyeliler Birliği internet sitelerini kapattı. Çünkü olabildiğince fütursuz yayınlarla katliama destek veriyorlardı. Şimdi yeraltına indiler. Çünkü soykırımın parçası olarak yargılanmaktan korkuyorlar. Bu işin bir ucu Türkiye’deki ilginç isimlere çıkıyor ve ifşa olmalarından korkuyorlar. Kullandıkları yöntemler belli diyen Yılmaz Bilgen, katliamın ortaklığının Moşe Dayan’la başlayan bir süreç olduğunu belirtti.
Türk topraklarında doğan İslam düşmanları
İsrail askerî istihbaratını kuran aynı zamanda Yahudi Ajansı Başkanı Tümgeneral Şlomo Gazit, İsrail Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Avraam Ben-Soshan, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sınır Muhafaza Komutanlığı gibi kritik görevlerde bulunan David Tzur, İsrail’in ilk astronotu İlan Ramon, İsrail ordusuna fonksiyonel kimyasal madde ünitesi kuran Aried Kohen, fanatik bir siyonist olan ve süreçte kritik rol oynayan Selim Salti ve yakın bir döneme kadar İsrail’in Aliya ve Entegrasyon Bakanlığı yapan Pnina Tamano Shata, IDF eski Başkanı ve Savunma Bakanı aslen Urfalı olan Moşe Dayan, Sabiha İrem Çevik, Asaf Ramon, Dean Shumel Elmas, Abraham Kohen, Albert Ferara, Isak Naon, Yusuf Camondo, Rafayil Camondo, Amos Yonatan, Riva Halevi Arbel , Ori Noaam, Aryil Sason, Edmond Livi, Abegil Ofadea, Noy Albahari, Mine Gümüşkaya ve Nimrod Kohen gibi yüzlerce isim aynı yoldan yürüdü. Resmî makamlar geçtiğimiz yıl İsrail’e 73 bin kişinin göç ettiğini söylüyor. O listede tek bir Türk ismi yok. Bu da gösteriyor ki Türkiye ile ilgili çok özel, gizli bir prosedür takip ediliyor.
Türkiye Gazetesi