Gündemde konuşulacak birçok mesele var. Bunlar arasından, Türkiye’yi alâkadar eden Dağlık Karabağ mevzuundan bahsetmek istiyorum. Ruslar Dağlık Karabağ’da barışı tesis etmek maksadıyla Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan idarelerinin kabul etmesi çerçevesinde bölgeye 2 bin asker gönderdi. Burada savaşın sona ermesi güzel bir gelişme. Anlaşmada Türkiye’nin imzası bulunmuyor; fakat Türkiye orada hâlâ etkili bir güç. Türkiye ile Rusya arasındaki münasebetler bu çerçevede daha da gelişecektir.
Bölgede barışın yeniden tesis edilmesini ümid ediyorum. Daha önce de belirtmiştim, burada gergin şartların ortaya çıkmasının sebebi Stalin’in yaptığı büyük hataydı. Azerbaycan’ın özerk bölgelerinin oluşturulması çerçevesinde Ermenilerle sıkıntı yaşamasına sebep olan Stalin’in politikalarıydı. Bu politikaların bedelini Azerbaycan ve Ermenistan halkları ödedi.
Bugün şartların yeniden kötüleşmesinin ve hadisenin bu boyuta gelmesinin baş müsebbibi de aşırı ırkçı Ermeni idaresiydi. Birçok insan hayatını kaybetti, binlerce Azerî ve Ermeni acı çekmeye sürüklendi, bu insanlar savaşçı değildi büyük bir kısmı masum sivillerdi. Resmî olarak da Ermenistan ordusu binlerce adamını kaybetti. Bu tam anlamıyla bir trajedidir. Fakat artık bölgeye barışın geleceğini ümid ediyorum. Aşırı ırkçı Ermeniler barış anlaşması imzaladı diye Ermenistan cumhurbaşkanını ve başbakanını devirmek istiyorlar. Halbuki aşırılıkçılar onların arkasındaydı ve onları itiyordu. Fakat savaş devam etseydi Azeriler kazanacaktı, bu yüzden zorunlu olarak boyun eğdiler. Ermeni yönetiminin çılgın politikaları sebebiyle binlerce Ermeni ölürken onbinlercesi de bölgeyi terketmek zorunda kaldı.
Ermeniler çok köklü bir millet ve binlerce yıldır o bölgede yaşıyorlar. Millet olarak tarihî bir rolleri de var. Sayı bakımından dünyanın en geniş inancı olan Hıristiyanlığın ilk kilisesini kuranlar Ermenilerdir.
Sovyetlerin bölgeden çekilmesinin ardından Azerbaycan ile Ermenistan arasında büyük problemler baş göstermiştir. Haydar Aliyev’in oğlu İlham Aliyev cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturup düzeni tesis edene kadar sorunlar devam etmiştir. Bu süreç içerisinde binlerce insan hayatını kaybederken kazanan kim oldu? Elbette Aliyev’e destek veren Rusya kazandı. Aliyev’in, Rus ajanı olduğunu söylemiyorum, ama Rusya kendisine destek verdi.
Ermenistan’a geri dönelim… Unutmamalıyız ki her yerde Ermeniler var. Ermenistan’da yaşayandan daha çok Ermeni başka ülkelerde yaşıyor. Hatta Rusya’da Ermenistan’daki kadar Ermeni yaşıyor. Azerbaycan’da birçok Ermeni var. Uzun zamandır buralarda insanları yaşarken, Azerbaycan’da birçok Ermeni yaşarken bu sorunları niçin çıkarıyorlar? Bunun arkasında kim var? Buna gerçekten şaşırıyorum, hiç mantıklı değil. Bu problemler sebebiyle Ermeniler acı çekiyor. Azerbaycan’daki masum Ermeniler acı çekiyor. İki millet de emperyalist değil, hain değiller; sadece vatanlarını müdafaa ediyorlar. İkisinin de tarihî hakları var. Son yüzyıla kadar barış içinde yaşayan bu iki milleti birbirine düşürenler kim, bu savaşın arkasında kimler var? Şaşırıyorum gerçekten… İsrail Azeri hükümetini destekler gibi görünüyor ve onlara silah satıyor. Neler oluyor bilmiyorum; fakat netice berbat. Bölgede barışın hâkim olması, bu insanların bir arada yaşaması, çalışması, üretmesi, ticaret yapması, eğitim görmesi gerekiyor.
Azerbaycan’da bağımsız ve millî bir hükümet var; fakat Azeri Türklerinin içinde de aşırılar var. Müslümanlar tarihleri boyunca tüm inançlara saygı göstermişlerdir. Hıristiyanlara, Yahudilere, Irak’ın kuzeyindeki gibi küçük dinî gruplara dahi saygı gösterilmiştir. Onlar Peygamber’in izinden gitmiştir. Sadece bombalamayla, öldürmeyle başarıya ulaşılamaz. Masum insanları öldürerek güç elde edilemez. Bunun birçok misalini gördük. Müslümanların öncelikli problemi içerideki hainlerdir. En başta Mekke ve Medine Yahudi orijinli kabilenin işgali altında. Onlar İsrail’in yanında Müslümanlara karşı savaşıyor.
ABD’de bir değişiklik yaşanıyor. Zannediyorum yeni başkan Biden, Trump kadar kötü olamaz. Özellikle Trump, Biden’ın seçilmiş olmasını kabul etmiyor. Önümüzdeki günlerde netice resmiyet kazanacak ve Biden yeni başkan olacaktır. Neler olacağını göreceğiz. Barış için savaşmalıyız. Düşmanlara karşı bunun için silah da kullanmamız gerekebilir. Filistin halkı da barış için çalışıyor. Herkesin barış içinde yaşadığı eski Filistin için savaşıyor. Öte yandan İsrail’de de seçim belirsizliği devam ediyor ve koronavirüs pandemisinin getirdiği kriz problemi daha da büyütüyor. Yozlaşmış bir adam olan Netenyahu hapsi boylar diye ümid ediyorum.
Mevzuyu İsrail’e getirirken tekrar dikkat çekmek istediğim mesele İsrail’in Azerbaycan’a silah satışı yapması. Bu gerçekten merak uyandırıcı. Azerî hükümeti Siyonist bir hükümet değil, İsrail ajanı da değil, bağımsız bir idare; fakat İsrail ile ilişkilerinde dikkatli olmalılar. Bir savaşın içerisine girdiler ve elbette silah nereden gelirse alabilirler. Hatta İsrail dünyadaki en iyi silahları üreten ülkelerden biri. Esasında dünyada İsrail’i tanımayan ülke çok az. Rusya da İsrail ile iyi ilişkilere sahip bir devlet, İsrail’i tanıyorlar. Hatta ilk tanıyan devlet, ABD’den dahi önce… Stalin çok büyük bir hata yaptı. Tıpkı Azerbaycan meselesinde olduğu gibi.
Hülasa, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Rusya ve Türkiye’nin gözetiminde bir barış süreci başlıyor. Bu barışın korunması gerekiyor. Türkiye’nin gerçek düşmanı Kürtler, Ermeniler veya Ruslar değil. Türkiye’nin gerçek düşmanı Müslüman görünümlü hainler ve ajanlardır. Tıpkı ABD’de hayatını devam ettiren Gülen gibi… Gülen hâlâ hayatta ve operasyonlarına dünyanın çeşitli yerlerinde devam ediyor, hâlâ okulları var. Hatta Filistin’de de İsrail ile ilişkilerini sürdürmelerine yardımcı olan bir okulları vardı. Esasında kavga yeni başlıyor. Ümid ediyorum Erdoğan pozisyonunu korur, gelecekte emperyal ve saygı duyulan bir Türkiye ortaya çıkar; güçlü bir gerçek Müslüman idare tüm Müslümanları düşmanlara karşı muhafaza eder!
Allahü Ekber!
14.11.2020
Baran Dergisi 723.Sayı