Mahkeme salonunda konuşan Öztürk, anayasaya aykırı şekilde tutuklandığını belirtti ve Louisiana’daki göçmenlik merkezinde insanlık dışı şartlarda tutulduğunu vurguladı. Savcılık ise Öztürk’ü, “Hamas’ı destekleyici faaliyetlerde bulunmakla” suçladı.
Ancak Washington Post’un ortaya çıkardığı belgelerde, Dışişleri Bakanlığı’nın Öztürk’ü terörizm ya da antisemitizmle ilişkilendiren hiçbir kanıta ulaşamadığı ifade ediliyor.
Öztürk’ün avukatı Jessie Rossman, gözaltının temelinde anayasal hakların ihlâli olduğunu vurgularken, tutuklamanın tek gerekçesinin Tufts öğrenci gazetesinde üniversitenin Filistin yanlısı öğrencilere yönelik baskısını eleştiren bir yazı kaleme almak olduğunu söyledi.
Yargıç William K. Sessions, Öztürk’ün serbest bırakılması talebini reddetmek isteyen savcıya sert tepki gösterdi:
“Ya haklıysa? Ya tutuklanması gerçekten anayasaya aykırıysa? Eğer serbest bırakılması için bir emir verirsek ve hükümet bunu uygulamazsa, anayasal bir krize gireriz.”
ABD hükümeti, gözaltının ardından Öztürk’ü Massachusetts’ten 1000 kilometre uzaklıktaki Louisiana’ya taşıdı.
F-1 vizesiyle ABD'de bulunan Fulbright bursiyeri Rümeysa Öztürk, hâlen özgürlüğüne kavuşamadı.
