Prof. Dr. Abdurrahman Ateş, İlke Haber Ajansı'na verdiği özel röportajda 28 Şubat postmodern darbesinin etkilerini ve günümüzdeki yansımalarını değerlendirdi. O dönem Konya'da öğretmen olarak görev yaparken, daha sonra geldiği Malatya Darende'de bu baskıyı derinden hissettiğini belirten Ateş, "O dönemde Kur'an dersleri vermek bile takip altındaydı, öğrencilerimiz gözaltına alınıyordu" dedi.
"28 şubat zihniyeti hala devam ediyor"
2005 yılında İnönü Üniversitesi'nden ihraç edildiğini ve daha sonra mahkeme kararıyla geri döndüğünü hatırlatan Prof. Dr. Ateş, "Bugün hala ilkel yöntemlerle, putçuluk zihniyetiyle egemen olmaya çalışan, insanları etki altında bırakmaya çalışan bir zihniyetin varlığı devam ediyor" ifadelerini kullandı. Özellikle kraldan çok kralcı olanların bu anlayışı sürdürdüğünü vurguladı.
"Müslüman bulunduğu ortamda rahatsızlık vermek zorundadır"
Müslümanların bulundukları ortamlarda birilerini rahatsız etmesi gerektiğini savunan Ateş, "Eğer birilerini rahatsız etmiyorsanız, hiçbir iş yapmıyorsunuz demektir. Ali Şeriati'nin dediği gibi 'Sizi rahatsız etmeye geldim'" şeklinde konuştu.
"Gelecek nesilleri ihya etme endişesi taşımalıyız"
Prof. Dr. Ateş, Müslümanların hangi konumda olursa olsun, gelecek nesilleri ihya etme endişesi taşıması gerektiğinin altını çizerek, "Sadece mevcut neslin iyi olması yetmiyor, arkadan gelen neslin de iyi yetişmesi lazım. Gazze bize bunu öğretti" dedi. Hayatın her alanında İslam'ın mührünün olması gerektiğini vurgulayan Ateş, bu sayede tehlikelerin bertaraf edilebileceğini ifade etti.
İnsan odaklı bir yaklaşımın önemine değinen Ateş, "İnsan olmadığı zaman İslam'ın da bir anlamı yok. Adalet ve özgürlük gibi evrensel değerleri sağlayacak, ötekileştirmeyi ortadan kaldıracak bir anlayış geliştirmeliyiz" dedi. Etnik ve dini ayrımcılığın olmaması gerektiğini vurgulayan Ateş, Allah Resulü'nün Medine Sözleşmesi'nin bu konuda örnek alınabileceğini söyledi.
Müslümanların bulundukları zeminde fırsatları iyi değerlendirmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Ateş, "Yarın bu fırsatlar olmayabilir. Yusuf kıssasından ders alarak, verimli yılları doğru değerlendirip, kıtlık yıllarını atlatmalıyız" uyarısında bulundu.
İLKHA
