Tvnet televizyonunda Sert Sorular programına konuk olan Özlem Zengin Batı dayatmalarını İslâm hukukundan üstün gördüğünü açıkladı.

Özlem Zengin konuk olduğu programda Mehmet Boynukalın Hoca ile yaşadığı tartışma ile alakalı sorulara cevap verirken seciyesini fâş etti.

Moderatör Taha Hüseyin Karagöz'ün güzel soruları karşısında dumura uğradı.

Bir fikri olmadığı için hiçbir şeye izah getiremeyen Özlem Zengin sorular karşısında saçmaladı durdu.

Ne demişler şecaat arz ederken merdikıpti sirkatin söyler.

Gelelim Özlem Zengin'in kimliğini gözler önüne serdiği cevaplara.

Sunucu, Özlem Zengin'in Mehmet Boynukalın hocanın  “Sürekli 'kadın cinayetleri' vurgusu, kadını erkeğe düşman etmeye çalışan bir sloganik medya propagandasıdır” twitine karşılık "Kadın-erkek meselesine dair dini referansla sert açıklamalar yapmak bize fayda vermiyor." ifadeleri ile verdiği yanıtın zırvalığına temas ederek "Yüzde doksan dokuzu müslüman bir ülkede bir baş imamın İslâm'ı referans göstermesinden daha doğal bir şey var mı?" sorusunu yöneltti.

Özlem Zengin bu soruya karşılık köşeye sıkışarak kadın cinayetleri ile alakalı yaptıkları düzenlemeyi anlattı.

Kadın cinayetlerinin bu düzenleme ile hukuk terimlerinin arasına girdiğinden, kadın cinayeti teriminin hangi suçlarla alakalı kullanıldığından dem vuran Özlem Zengin Batı dayatmalarını İslâm hukukunun üstünde gördüğünü şu ifadeleri kullanarak faş etti:

“Kadın cinayetleri diye bir tanımlama varken sizin karşınıza devamlı dini referans göstererek bu hukukun var kıldığı kavramları reddetmeye çalışan insanlar (o insanlar müslümanlar tabii ki) oluyor. Yani şimdi biz bunun varlığını söylediğimiz zaman kadın ile erkek arasına bir ayrım mı koymuş oluyoruz.”

Sunucunun bu cevaba karşılık

“Böyle bir düşünce olamaz mı? İmamın dini referans vermesinden daha doğal ne olabilir ki?” sorusunu yöneltmesinin ardından Özlem Zengin egosunu bastıramadı ve şu cevabı verdi:

“Şöyle oluyor onu dinleyen insanlar sizi düşman biliyorlar. Böyle oluyor yani, bana inanılmaz bir saldırı ortaya çıktı. Benim inancıma saldırı oluyor, beni dindar görmüyorlar. Benim ne kadar inançlı olduğuma o insanlar mı karar verecek. Benim fikirlerimi söyleme hakkım yok mu? Onların fikirleri değerliyse benim fikirlerim de değerli!”

Zengin “Ortaya dinle alakalı bir referans girdiği zaman siz ne söylerseniz söyleyin rekabet şansınız kalmıyor.” ifadesiyle ise ne kadar saçmalanabileceğinin sınırını gösterdi.

Özlem Zengin'in aslında tüm bu söylemlerinde ifade ettiği tek şey var Batı hukukunun tanımlamaları varken İslâm hukuku referans alınarak yapılan çıkışların yanlış olduğu, Batı hukukunun İslâm hukukundan üstün olduğudur.

İslâm dinine mensup olduğu iddiasına mukabil “dinle dini, hukukla hukuku yan yana koyalım” demesi de sakat itikadının başka bir alameti farikasıdır.

Özlem Zengin’in son cümlelerinden de anlaşılacağı üzere bütün fikri kendinden başka her şeyle (velev ki bu İslâm hukuku olsun) rekabet etme, üstün olma düşüncesinden doğan bir narsisizm üzerine kurulu. Kadın-erkek meselesine de bu nazariyeden yaklaşıp, bu fikirlerin devlette geçerlik kazanmasına katkı sunmasından dolayı kadın-erkek ilişkilerinin ve aile müssesinin tahribi noktasında önemli bir rol üstleniyor.

Terörist yahudiler birbirlerini vurdu: Beş, leş var! Terörist yahudiler birbirlerini vurdu: Beş, leş var!

Özlem Zengin’in başka bir soruya verdiği cevap da ayrı bir fecaat.

Taha Hüseyin Karagöz’ün “Boynukalın’ın istifasında dahiliniz var mı?” sorusuna yanıt veren daha doğrusu “evet” ya da “hayır” cesaretini gösteremeyen Zengin “Ben farkındaysanız hiç ismini ağzıma almıyorum ama ben Ayasofya’nın özgürleştiğini düşünüyorum. Ayasofya kimsenin sıfatı değil. Tek başına, müstakil.” dedi ve böylece dahli olduğunu inkar etmiş oldu.

Özlem Zengin’in kibirli bir şekilde hakkı, hakikati konuşan bir hocanın gidişi ile Ayasofya’nın özgürleşmesini bağdaştırması ve kendini bu sözleri söylemeye yetkili görmesi ise ayrı bir benlik patlamasının işareti.

Fakat her ne hikmetse çeşitli yayın organlarında bu diyalog “dahlim yok” sözünün eklenmesi ile yayınlandı.

Merak ediyoruz, Tvnet’in Özlem Zengin’in Selahaddin Demirtaş ve Osman Kavala yargılamalarına dair verdiği cevabı kastına mutabık bir şekilde ifadeye dökmesine tekzip isteyen Özlem Zengin bu eklemeye de tekzip isteyecek mi?

Elbette istemeyecek! Peki, bizim Özlem Zengin’in batı hukukunu İslam hukukundan üstün tuttuğunu söylememize ben öyle bir şey demedim diye itiraz eder mi? Tabii ki edemez, çünkü o bilmese çevresi bilir, bizde açık laf ahmağa söylenir.

Bize kalırsa bu hanımefendinin İslam ile rekabet edemeyen fikirlerinde de bir sorun yok. Olabilir yani, ne rahatsızlıklar var. Burada esas sorun, İslam ile hukuk planında rekabet etme cüretindeki cahilleri piyasaya sürende, onun lafıyla iş yapandadır.

Haber: Harun Şimşak