2023 Mayıs seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'ın en önemli vaatlerinden biri 'sivil bir anayasa' teklifiydi. Her ne kadar sivilden kastın tam olarak ne anlama geldiği bilinmese de darbe anayasasının yeniden değerlendirilecek olması önemli bir adım. Ancak seçimden bu yana cılız sesler dışında ciddi anlamda bu konuya dair adım atılmadı.
Geçtiğimiz günlerde Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun “Anayasa'nın 4. maddesi olmasın diyoruz. Anayasa'da değiştirilemez maddeler olması demek, bütün değiştirilemez dediğiniz maddelerin hepsini değiştirelim anlamında değildir. Anayasa'nın 4. maddesine karşıyız. Tamam mı anladınız mı? 4. madde gelecek nesillerin iradesine ipotek koymaktır. Diğer maddeleri oturalım beraber yazalım. İlk 4 madde değil, 4. Madde” açıklamaları anayasa tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Yapıcıoğlu'na ilk tepki doğal olarak Kemalist kanattan geldi. 1980 darbesiyle eklenen 4. maddenin “Atatürk'ün mirası” olduğu şeklinde absürt bir iddia ile ortalığı velveleye veren Kemalist kanat klasik tehditlerini savurdu. Sıradanlaşmış Kemalist histerilerle yapılan bu salvolara karşı ise Yapıcıoğlu görüşlerinin arkasında olduğunu ve her kanattan kesimle tartışmaya açık olduğunu ifade etti.
Yapıcıoğlu'na gelen bir diğer tepki ise AK Parti kanadından geldi. Yaptığı basın açıklamasında Parti Sözcüsü Ömer Çelik “Anayasa'nın 4'üncü maddesiyle ilgili herhangi bir tartışmamız yoktur. Değişiklik teklifleri bizim açımızdan olumlu değildir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise "Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili bizimle ilgili herhangi bir tartışma yoktur. Partimizin bu konudaki tutumu gayet açıktır." ifadelerini kullandı.
Tartışılan Anayasa Nerede?
2023 seçimlerinden önce dillendirilmeye başlanan ve seçim vaatleri arasında olan anayasa taslağına dair hala bir çalışma yapılmış değil.
“Körler sağırlar birbirlerini ağırlar” hesabı bir araya gelen parti yetkililerinin toplantıları dışında ciddi bir anayasa teklifi ortada yok.
Fakat taslağı dahi ortada olmayan anayasa taslağı hakkında yapılan bu yangın ve 'canhıraş' mücadele akıllara “madem eski düzen devam edecek yeni olan şey ne?” sorusunu getiriyor.
Şayet iddia edildiği gibi sivil bir anayasa teklif edilecekse, 1980 darbesiyle eklenen maddelerin tartışılamaz oluşu ne anlama gelmekte? Ayrıca, 1924 Anayasası ne kadar demokratik ki, sonrakiler ne olsun! Şayet darbe anayasaları ile hesaplaşılacaksa (ki bunların hangileri olduğu da muğlaklık barındırıyor) baştan itibaren tartışılmaya başlanmalı. Taslağını hala göremediğimiz anayasanın bu şekilde gereksiz tartışmalarla gündemi meşgul etmesinin anlamsız görünüyor.
