Hukukçu Dr. Abdullah Musab Şahin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve kabinesinin hukuki sorumluluktan kaçmak için uluslararası camiayı manipüle etme ve saldırganlaşma politikasını ele aldı.

Norveçli futbolcu İsrail'den gelen teklifi reddetti Norveçli futbolcu İsrail'den gelen teklifi reddetti

AA'da yer alan analizde Netanyahu’nun, İsrail’in Batı kültürüne ait değerlerin savunuculuğunu yaptığı iddiasıyla destek aradığı belirtildi.

Netanyahu’nun ABD Kongresi’ndeki son konuşmasında, İran’a yönelik tehdit vurgusu dikkat çekti. Bu söylemlerle Netanyahu’nun Batı medeniyetinin düşmanlarına karşı savaştığı iddiasıyla destek arayışında olduğunu belirtildi. İsrail Başbakanı, yolsuzluk davaları ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han'ın tutuklama kararı talebi nedeniyle oluşabilecek şahsi sorumluluktan kaçmak için bu desteğe ihtiyaç duyuyor.

Netanyahu’nun iç ve dış baskılardan kurtulması ancak Batı'da desteğini artırmasıyla mümkün. Batı’dan gelecek destek, Netanyahu’nun otoritesini ülke içinde de sağlamlaştıracak. Netanyahu, İsrail ve Batılı ülkeler için müşterek bir düşman yaratarak bu desteği sağlama çabasında. Bu nedenle Netanyahu, İsrail’in tehlike altında olduğunu belirterek Batılı ülkelere mesaj veriyor.

Netanyahu ve kabinesi, muhalefetin yükselen sesi, yolsuzluk davaları ve UCM tutuklama talebi nedeniyle saldırganlık dozunu artırdı. İsrail hükümeti, Gazze’nin yanında Lübnan, Suriye, Yemen ve İran’ı da hedef olarak görüyor.

Netanyahu’nun saldırganlaşarak suikastları artırdığı belirtiliyor. Son olarak Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye de İsrail'in suikastına uğradı.

Geçtiğimiz haftalarda UCM Başsavcısı Kerim Han, Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant için tutuklama kararı çıkartılması talebinde bulundu. UCM Ön İnceleme Dairesi, beyanda bulunmak isteyen devletler ve uluslararası örgütlerden gelen talepleri kabul etti. İngiltere’nin tutuklama talebine yönelik tutumunu değiştirmesi dikkat çekti.

Netanyahu’ya karşı İsrail’de dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma ve rüşvet suçlamalarıyla yolsuzluk davaları açıldı. 7 Ekim sonrasında olağanüstü dönem şartları nedeniyle ertelenen davaların, 1 Kasım’a kadar başlaması gerektiği ifade edildi. Kudüs Savcılığı, Netanyahu’nun avukatlarının duruşmaların ertelenmesi talebini reddetti.

Netanyahu’nun uluslararası ve ulusal mahkemelerde şahsi sorumluluktan kaçması ancak Gazze operasyonlarının devam etmesi ve yeni cephelerin açılmasıyla mümkün. ABD Kongresi’ndeki konuşmasında Netanyahu, UCM’ye yönelik sert eleştirilerde bulundu. Netanyahu, Batılı ülkelerin desteğiyle ulusal mahkemelerdeki duruşmaları erteleme eğiliminde.

İsrail’in Gazze katliamının ateşkesle sonlanması veya Lübnan ile savaş ihtimalinin ortadan kalkması, İsrail siyasetinin normalleşmesine yol açabilir. Bu durumda Netanyahu’nun hukuki sorumluluğu gündeme gelebilir. Böyle bir senaryoda, Netanyahu ve kabine üyelerinin siyasi kariyeri sonlanabilir. Bu sebepten Netanyahu durmuyor.