Yusuf Tekin, "Ortaokullarımızda, 7. ve 8. sınıflarda, çocuklarımızın bu anlamdaki mesleki becerilerini, yeteneklerini test etmek üzere 'zanaat atölyeleri' oluşturuyoruz. Mesleki ve Teknik Eğitim Liseleri bünyesinde ortaokullar açmaya başlıyoruz. Dolayısıyla bu anlamdaki nitelikli işgücünün yetişmesi açısından sektörle beraber, onları bir paydaş olarak görerek ciddi adımlar atıyoruz." diye konuştu.

Geçen yıl uygulanmaya başlanan liselerde devamsızlık affının kaldırılmasının ve sınıf tekrarının getirilmesinin sonuçlarına dair soruyu cevaplayan Tekin, öğrencilerin kayıtlı olduğu okullara devamlarını sağlamanın Bakanlık olarak ana gündemlerinden biri olduğunu söyledi.

İsrail zindanlarında 45 yıldır tutuklu! İsrail zindanlarında 45 yıldır tutuklu!

Bakan Tekin, düzenlemeyle beraber açık liseye geçişleri sınırlandıracak bazı adımlar attıklarını da hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Nihayetinde hem açık lise konusunda hem de devamsızlık konusunda kararlı duruşumuz neticesinde sağlıklı bir sonuç elde ettiğimizi görüyoruz. Rakamlara baktığımızda, hem açık liseye geçişler ciddi oranda azaldı hem de mesela sadece orta öğretim düzeyinde devamsızlık, geçtiğimiz yıla oranla yüzde 15 civarında azaldı. Ben orada da hala çocuklarımızın, gençlerimizin 'Bakanlık af yapar' beklentisiyle devamsızlık yapan öğrenciler olduğunu düşünüyorum. Bu yaz özellikle her bulunduğumuz ortamda da söyledik, devamsızlıkla ve sınıf tekrarıyla ilgili bir af gündemimizde yok, olmayacak. Bu yazki kararlı duruşumuzun önümüzdeki eğitim öğretim yılında devamsızlıkla ilgili rakamları daha da düşüreceğine inanıyorum."

"İstihdam Odaklı" Model

Tekin, orta öğretimde devamsızlığın yüzde 15 azaldığını hatırlatarak, ilkokul ve ortaokullarda bu oranın çok daha fazla azaldığını kaydetti. Devamsızlık konusunda da sınıf tekrarı konusunda da kararlı olduklarını vurgulayan Tekin, "Bu kararlılığımızı bu yıl ortaya koyduktan sonra önümüzdeki yıl ben çok daha sağlıklı bir sonuç elde edeceğimize inanıyorum." dedi.  Tekin, Bakanlığın mesleki eğitim alanında açıkladığı "istihdam odaklı" eğitim modeli hakkındaki soruyu şöyle cevapladı:"Mesleki ve teknik eğitim, 28 Şubat'ın Türkiye'de oluşturduğu tahribatın en keskin sonuçlarını görüldüğü alanlardan bir tanesi. Hatırlarsanız katsayı uygulaması sebebiyle mesleki ve teknik eğitim liselerimizdeki çocuklarımız, o katsayının yarattığı olumsuzluk ortamında lisans eğitimlerine devam edememişlerdi. Oradan hem meslek liselerimiz hem de imam hatip liselerimiz aynı durumla karşı karşıya kalmıştı. Öğrenci sayısı ciddi biçimde azaldığı gibi kamuoyundaki imajları ve algıları da negatif etkilenmişti. Hal böyle olunca Türkiye'deki iş dünyası bu konudaki şikayetlerini sık sık dile getirmeye başlamışlardı."

"Tematik Meslek Liseseleri"

2013 yılından itibaren bu konuda çok ciddi adımlar atıldığını belirten Bakan Tekin, şöyle devam etti: "Hatırlarsanız önce meslek lisesindeki öğrencilerimizin staj ya da iş yeri eğitimleriyle ilgili olarak pozisyonlarına göre asgari ücretin yüzde 50'si ve yüzde 30'u oranında gençlerimize ücret vermeye başladık. Bir sonraki adım, yine sahadan gelen talepler doğrultusunda oradaki gençlerimiz, iş yeri kazaları ve meslek hastalıklarına karşı sigortalı hale getirildi. Bu da çok önemli bir adamdı. Meslek liselerinde 'tematik meslek liseleri' uygulamasına başlamıştık. Bu da meslek liseleri açısından çok önemli adımlar. Meslek liselerini tematik hale getirirken, proje okul formatına dönüştüren, sadece teorik eğitim değil, sahada bu konuda yetkin çalışanların da okullarda eğitim verdiği bir model oluşturmuştuk proje okullar üzerinde. Akabinde özellikle liselerin son iki yılındaki çocuklarımızın zorunlu eğitim ihtiyaçlarını veya zorunlu eğitimle ilgili sorunlarını çözmek açısından Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) kurgulanmıştı ve çocuklarımız iş yeri eğitimleriyle beraber aynı zamanda zorunlu orta öğretimlerini de tamamlamış olacaklardı."

"28 Şubat'ın tahribatını ortadan kaldıracak adımlar" 

Basın toplantısından sonra soruları yanıtlayan Tekin: “Bu alan 28 Şubat tarafından açıkçası kirletildi ve meslek liseleri ciddi bir imaj kaybıyla karşı karşıya. 28 Şubat'ın yarattığı tahribatı ortadan kaldıracak tedbirler alıyoruz. Aldığımız tedbirlerden bir tanesi de burası. Meslek liselerinin yeniden itibarını ve imajını düzeltecek adımlar atmaya çaba sarf ediyoruz. Bu konuda da özellikle sektörden talebim, meslek liselerinin imajlarını düzeltecek çalışmaları da gündemlerine alarak hareket ederlerse çok da mutlu olacağız. Kamuoyundaki algıyı da bu anlamda düzeltmiş oluruz inşallah." Şeklinde konuştu.

Bakan Tekin, "Sektörle eğitimi aslında entegre ediyorsunuz, burada tabii istihdam konusu gündeme geliyor. 'Biz önümüzdeki 5 yılda meslek lisesi üzerinden istihdamı şu kadar artırmayı düşünüyoruz' gibi bir projeksiyonunuz var mı?" sorusu üzerine iş dünyasıyla bu tür protokolleri yaparken onların arzu ettiği nitelikte öğrenciler yetiştirmeyi vadettiklerini, onlardan tek beklentilerinin de yetişen çocukların, gençlerin istihdamının gündeme alınması olduğunu söyledi. Bu çerçevede mesleki bir yetkinliği olan kişinin kazandığı aylık ücret, günlük ücret üzerinden yapılan hesaplamaların kamuoyunda tartışılmasını olumlu bulduğunu ifade eden Bakan Tekin, "Meslek lisesi mezunu çocuklarımız gençlerimiz ciddi ekonomik bir döngüyle karşı karşıyalar. Daha rahat iş buluyorlar." dedi.

Bakan Tekin, bunun politika belgesinde de vurguladıkları konulardan biri olduğunu aktararak, "Mesela meslek lisesi mezunu çocuk mesleğiyle ilgili iş yaparken asgari ücretin yüzde 30'u üzerinden bir ücretle çalışması da bizim buradaki projeksiyonlarımızdan bir tanesi." diye konuştu. Tekin, sektörün meslek liselerinden yetişenleri istihdam ettiğini, bu anlamda çok sağlıklı bir ilişki yürüttüklerini, bundan sonraki sürecin daha sağlıklı olacağını düşündüğünü belirterek, "Mesleki ve teknik eğitim liselerinin yeni yapılanmaları içerisinde sektör kendi ihtiyaç duyduğu elemanı belki kendi iş yerinde kendi istediği profilde yetiştirmiş de olacak. Bu da onlar için ciddi bir avantaj olacak." değerlendirmesini yaptı.

"Yetenekler erken yaşlarda keşfedilecek"

"Temel eğitimde, ilköğretimde tematikleşme görüyoruz. Spor okulları olsun, sanat okulları olsun. Burada amaçlanan şey tam olarak nedir? Lise düzeyine gelen öğrenci meslek liseleriyle ayrışabiliyor, tematikleşebiliyor, bununla ilgili amaç nedir acaba?" sorusuna karşılık Bakan Tekin, "Belli alanlar bilhassa sanat ve sporla ilgili konularda ve el becerilerinin gelişmesi konusunda bizdeki ortaöğretim başlangıç yılının yaş periyodu çok örtüşmüyor. Yani daha erken yaşlarda çocuklarımızın bu yeteneklerinin keşfedilip ona göre eğitim alması bizim arzumuz." dedi.

Buradan hareketle de bu yıl ilk örneğini Ankara'da müzik ilkokulu, müzik ortaokulu ve müzik lisesi olarak açtıklarını aktaran Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha küçük yaşlarda bu anlamda yetenekli çocuklarımızı tespit edip onun yeteneklerine göre eğitimlerini yürütelim diye. Aynı şey meslek liseleri için biraz önce söylediğim gibi devam ediyor. İnşallah orta vadede belki önümüzdeki günlerde spor, sportif yetenekler konusunda özellikle bizim spor liselerimiz var ama takdir edersiniz ki 14-15 yaşında keşfettiğiniz bir çocuğu daha erken yaşlarda keşfedip ona göre... Her spor dalının gerektirdiği vücut yapısı, çeviklik veya düşünme yapısı daha küçük yaşlarda çocuklara verilirse daha başarılı olacağını düşünüyorum." Tekin, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile koordineli çalıştıklarını belirterek, 2014'teki proje okul kavramından sonra Riva'da futbol lisesi açtıklarını, Ankara'da voleybol lisesi, basketbol lisesi bulunduğunu ifade ederek, "Bunların ortaokullarını da açmanın doğru olacağını düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde bunu da gündemimize alacağız." diye konuştu.