Sde Teiman Gözaltı Merkezi’ndeki Filistinlilere işkence yapan İsrailli 9 asker gözaltına alındı. Aşırı sağcılar, askerlerin gözaltına alınmasını engellemek için gözaltı merkezine girmeye çalıştılar. İsrail'de Gazzeli sivillerin tutulduğu Sde Teiman askeri üssündeki bir Filistinliye cinsel istismar ve işkencede bulunan 9 askerin gözaltına alınmasıyla başlayan kriz, askerlerin sorgu için götürüldüğü askeri üste devam etti.
İsrail basınındaki haberlere göre, yaklaşık 100 kişilik İsrailli aşırı sağcı grup, gözaltına alınan 9 İsrail askerinin çıkarıldığı askeri mahkemenin de içinde bulunduğu Beit Lid askeri üssüne girdi.
“Orada durum, Ebu Gureyb ve Guantanamo hakkında duyduğumuz her şeyden daha korkunç.”
Sık sık işkencelerle gündeme gelen İsrail’in güneyindeki Sde Teiman Gözaltı Merkezi’ni ziyaret eden ilk avukat olan Halid Mahacne, Sde Teiman’ın Ebu Gureyb ve Guantanamo’dan daha kötü olduğunu aktardı.
İsrail’in Gazze’de tutukladığı 4.000’den fazla Filistinli, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in güneyindeki Necef Çölü’ndeki askeri üstte tutuluyor; bu kişilerden bazıları daha sonra serbest bırakıldı, ancak çoğu halen gözaltında.
Avukat Mahacne’ye ilk olarak Şifa Hastanesi’ndeki olayları takip ederken gözaltına alınan muhabiri Muhammed Arab için Al Araby TV başvurdu. Müvekkilini bulmak için İsrailli yetkililere başvuran Mahacne “İsrail ordusunun kontrol merkeziyle temasa geçtim ve onlara tutuklunun fotoğrafını, kimlik kartını ve resmi vekâletname belgemi verdikten sonra, bana (Arab’ın) Sde Teiman’da tutulduğu ve kendisinin gözaltına alındığı bilgisi verildi” diyor.
Serbestiyet’in çevirisine göre Mahacne 19 Haziran’da üsse ulaştığında, otomobilini bölgeden uzakta bırakması gerekiyordu. Kendisini içeri taşımak için bekleyen askeri cip ile merkeze ulaşması 10 dakika sürdü. “Bu daha önce herhangi bir hapishane ziyaretimde karşılaşmadığım bir şeydi” diyen avukatın kapıdan merkeze ulaşması yaklaşık 10 dakika sürdü.
Ziyaretin 45 dakika ile sınırlı olacağını, devletin, kampın veya askerlerin güvenliğine zarar verecek her türlü eylemin ziyaretin derhal durdurulmasına yol açacağını yinelediler. Ne demek istediklerini hâlâ anlamıyorum” dedi Mahacne.
Avukat Mahacne bir bariyerin arkasında kalırken, askerler gözaltındaki gazeteciyi kolları ve bacakları bağlı bir şekilde dışarı sürükledi. Askerler göz bağını çıkardıktan sonra, parlak ışığa alışık olmayan Arab, beş dakika boyunca gözlerini ovuşturdu. “Neredeyim?” müvekkilinin Mahacne’ye sorduğu ilk soru buydu. Sde Teiman’daki çoğu Filistinli nerede tutulduklarını bile bilmiyor; Savaşın başlangıcından bu yana en az 35 tutuklunun bilinmeyen koşullar altında öldüğü göz önüne alındığında, pek çok kişi burayı basitçe “Ölüm Kampı” olarak adlandırıyor.
Serbestiyet’in çevirisinde Mahacne şu ifadeleri kullanıyor: “Yıllardır İsrail hapishanelerindeki siyasi ve adli tutuklu ve mahkûmları ziyaret ediyorum; Gözaltı koşullarının çok daha ağırlaştığını ve mahkûmların her gün kötü muameleye maruz kaldığını biliyorum ancak Sde Teiman daha önce gördüğüm veya duyduğum hiçbir şeye benzemiyordu.”
Sde Teiman gözaltı merkezini ziyaret eden Avukat Halid Mahacne Mahkemelerin bile nefretle dolu olduğunu belirtti.
Mahacne, İsrail’de yayın yapan +972 Magazine’e müvekkili Arab’ın gözaltı tesisinde 100 gün kaldıktan sonra neredeyse tanınmaz hale geldiğini anlattı; yüzü, saçları ve ten rengi değişmiş, üzeri kir ve güvercin pisliğiyle kaplanmıştı. Yaklaşık iki aydır yeni kıyafet verilmeyen gazeteciye, avukatın ziyareti nedeniyle ancak o gün ilk kez pantolonunu değiştirmesine izin verildi.
Tecavüz sistematik bir işkence yöntemi
Arab ayrıca avukatına, İsrailli gardiyanların, hapishane emirlerini ihlal eden altı mahkûma diğer tutukluların gözü önünde sopayla cinsel saldırıda bulunduğunu ifade etti. Mahacne şunları anlattı: “Tecavüzlerden bahsettiğinde ona ‘Muhammed, sen gazetecisin, bundan emin misin?’ diye sordum. “Ama bunu kendi gözleriyle gördüğünü ve bana anlattıklarının orada olup bitenlerin yalnızca küçük bir kısmı olduğunu söyledi.”
CNN ve New York Times da dâhil olmak üzere çok sayıda medya kuruluşu, Sde Teiman’da tecavüz ve cinsel saldırı olaylarını bildirdi. Bu hafta başında sosyal medyada dolaşan bir videoda, yakın zamanda gözaltı kampından serbest bırakılan Filistinli bir mahkûm, çok sayıda tecavüze ve İsrail askerlerinin köpekleri ile mahkûmlara cinsel saldırıda bulunduğu vakalara şahsen tanık olduğunu söyledi.
Arab’a göre “tutukluların gözleri sürekli olarak bağlanıyor, elleri arkadan bağlanıyor ve herhangi bir yatak olmadan yerde kambur şekilde uyumaya zorlanıyorlar. Demir kelepçeleri yalnızca haftalık, bir dakikalık duş sırasında çıkarılıyor.
“Ancak mahkûmlar yeterli vakit tanınmadığından duş almayı reddetmeye başladı. Kendilerine ayrılan bir dakikanın aşılması halinde, görevliler mahkûmları dışarıda sıcak veya yağmurlu saatler de dâhil olmak üzere ağır cezalara maruz bırakıyor”
“Mahkemeler bile Gazze halkına karşı nefret ve ırkçılıkla dolu.”
Mahacne, tutukluların çoğunun resmi olarak herhangi bir örgüte üye olmakla veya herhangi bir askeri faaliyete katılmakla suçlanmadığını kaydetti; Arab’ın kendisi hâlâ neden gözaltına alındığını veya ne zaman serbest bırakılabileceğini bilmiyor. İsrail ordusunun özel birliklerinden askerler, Sde Teiman’a vardıklarından beri Arab’ı iki kez sorguya çekti. İlk sorgunun ardından “kimliği açıklanmayan bir örgütle bağlantılı olduğu şüphesi” nedeniyle tutukluluk halinin süresiz olarak uzatıldığı öğrenildi.
“Savaşçı olma ihtimalleri çok düşük”
Son aylarda uluslararası medya kuruluşları, serbest bırakılan mahkûmların ve Sde Teiman’da çalışan doktorların birçok ifadesini yayınladı. New York Times’a konuşan İsrailli Doktor Yoel Donchin, İsrail askerlerinin tedavi ettiği kişilerin çoğunu neden gözaltına aldığının belirsiz olduğunu ve bu kişilerin bazılarının “savaşta yer alan savaşçılar olma ihtimalinin çok düşük olduğunu” belirtti.
The Times ayrıca, daha sonra kimliği belirlenip Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde savaş suçlarıyla itham edilme korkusu nedeniyle tesisteki doktorlara resmi belgelere isimlerini yazmamaları veya hastaların yanında birbirlerine isimleriyle hitap etmemeleri talimatı verildiğini de bildirdi.
Tesisin derme çatma hastanesinde doktor olarak çalışan bir görgü tanığı, CNN’e “Onları insani tüm özelliklerden soyutladılar. [Dayaklar] istihbarat toplamak için yapılmadı. Başka bir görgü tanığı, “İntikam için yapıldılar” dedi. Bu, Filistinlilerin 7 Ekim’de yaptıklarının ve kamptaki davranışlarının cezasıydı” ifadelerini kullandı.
İşkenceye değil askerlerin gözaltına alınmasına tepki
"Netanyahu veya sadece onun partisi değil bu radikal dinci, Neonazi Siyonist teröristler yeryüzünden toptan temizlenmediği müddetçe insanoğlu hiç bir zaman huzur bulmayacak" çünkü İsrail’de hükümet de muhalefet de siviller de katildir. Dün İsrail hükümetinin de muhalefetinin de tartıştığı konu askerlerin gözaltına alınması oldu, askerlerin sivillere köpeklerle veya demir sopalarla cinsel şiddette bulunması söz konusu bile olmadı.
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog da gelişmelere tepki gösterdi. Yaptığı açıklamada, "Burası bir kanun devletidir." ifadelerinin ardından özellikle tüm milletvekillerinden derhal sükûnet içinde olmalarını istedi.
Başbakan Binyamin Netanyahu, askeri üsse düzenlenen baskını kınayarak sükûnet çağrısı yapmıştı.
Ardından İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir, polise kanunu çiğneyenlere karşı harekete geçme talimatı verdiğini açıkladı.
Ben Gvir’e cevaben İsrail muhalefetinden eski Savunma Bakanı Benny Gantz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, iktidar içindeki "şiddete çağrı yapan aşırıcı figürleri" eleştirerek İsrail'in sorumlu kararlar alacak bir hükümete ihtiyaç duyduğunu belirtti.
İsrail'de 2021-2022 yıllarında başbakanlık yapan Bennett, ise "Bu deliliği derhal durdurun.” dedi.
İsrail'de muhalefet lideri Yair Lapid ise, yaşananları "Biz cehennemin kenarında değiliz, bizzat cehennemin içindeyiz." sözleriyle yorumladı.
BM: İsrailli askerler cinsel işkenceden suçlu bulunursa hesap vermeli
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, AA muhabirinin, "İsrailli askerler tarafından Sde Teiman Hapishanesi'nde cinsel işkenceye uğrayan Filistinli tutuklu hakkında bir soru sormak istiyorum. Bununla ilgili 10 İsrail askerinin gözaltına alındığı bildiriliyor. Ancak askerlerin gözaltına alınmasına ilişkin tepkiler ve protestolar var. Tepkiniz nedir?" sorusunu cevapladı.
M'nin insan hakları personelinin İsrail'de farklı yerlerde tutuklulara yönelik muameleyi incelediğini aktaran Dujarric, bunun ardından bilgilendirme yapacaklarını söyledi.
Dujarric, "Eğer askerler suçlu bulunursa, hesap vermeli." ifadesini kullandı.
Kaynak: Baran Dergisi, Serbestiyet ve ajanslar