Karma eğitimin en dikkat çeken yönü ise, bu sistemi dünyaya tanıtan ve dayatanın Yahudi olmasıdır. En bilimsel ve çağdaş eğitim sistemi olarak tanıtılması ve dayatılmasına rağmen Yahudi, kendi ülkesinde hiç uygulamamıştır.

Karma eğitim zorunluluğu, Türkiye'nin eğitimle ilgili çok büyük bir yarası... İnsan eğitimi dünyanın en ciddi işidir. Bu konu partiler üstü olmak zorundadır. Bu ülkede yalnız bir kesimin insanları yaşamıyor. Her kesimden, her düşünceden, her ideolojilerden insanlar yaşadığına göre, insan eğitiminin evrensel olma mecburiyeti vardır.

Bilime, dine ve dünya gerçeklerine dayalı bir eğitim sistemi için yeniden işe koyulmalı. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Dünya devletleri arasında çağın şartlarına göre, köklü eğitim yapan ülkeler var. Bizde neden olmasın? Sanayide, ulaşımda ve teknolojinin bütün alanlarında dünya devletlerini model olarak alıyoruz da eğitimde neden almayalım?

Karma eğitim, sözde “kadınlara daha fazla imkân” verilmesi amacıyla ortaya atılmış bir sistemdir. Gelinen noktada günümüzde özellikle Fransa, Japonya, ABD, Avustralya gibi ülkeler, karma eğitimin zararlarından kurtulmak için çeşitli arayışlara koyuldular.

Saydığımız Batılı ülkeler karma eğitimi, “yüzyılın en büyük pedagojik yanlışı” olarak kabul ediyorlar. Karma eğitim, bilindiği gibi 68 kuşağının bir projesiydi ve sosyal hayatta “kadın-erkek eşitliği sağlanmak” isteniyordu. Fırsat eşitliği adı altında kız ve erkeklerin aynı sınıfta okutulması adalete tamamen aykırıdır. Bilimsel çalışmalarda açıkça görülmektedir ki; kızlar ve erkekler farklı öğrenmekte, farklı düşünmekte ve farklı davranmaktadırlar… Yine yapılan araştırmalar gösteriyor ki “karma eğitim”, kadın-erkek eşitliği sağlamak yerine kadınların “erkeklerin hegemonyası” altında yaşamasını sağlıyor.

Bu sistem, insanın fıtratını alt-üst eden ve insanın genlerini bozan bir sistemdir. Kadın ve erkek dünyaya farklı beyinlerle geliyorlar. Erkeklerin beyni, dünyayı sistematik olarak algılıyor. Buna karşılık kadın beyni, duyarlılık ve empati yapacak şekilde algılıyor. Kadınlar dil konusunda daha yeteneklidir. Erkekler, sistemli düşünür. Kadınlar empati yapar. Kadınlarda daha çok sözel-dilsel zekâ ve duygusal yön ağır basarken; erkeklerde gerçekçi ve sistematik özellikler ön plandadır. Oysa erkek ve kız öğrenciler aynı sınıfa alınmakta ve “tek tip bir eğitim ortamı” dayatılmaktadır. Böylece, ikisinin de yetenekleri köreltilmektedir.

Karma eğitimin bedelini ağır bir şekilde ödeyen Batı dünyası yeni arayışlar içerisine girdi. Hızlı bir şekilde kızları ve erkekleri ayırarak eğitim sistemlerini dizayn etme çabası içindedirler. Aile kavramının kaybolmaya başlaması ve geleceklerini teslim edecekleri yeni neslin yetişmemesi sonucunda alarma geçmiş durumdalar.

Hollanda'da Hristiyan eğitim kurumları, hızlı bir şekilde kız-erkek okulları için büyük gayretler gösteren ülkeler arasındadır. Amerika'da yüzlerce kız üniversitesi ve kız koleji bulunuyor. Almanya'da özellikle kiliselere ait kız ve erkeklerin ayrı okuduğu yüzlerce okul var. Almanya ve Amerika'da yapılan araştırmalar, karma eğitimin erkeklere ve özellikle de kızlara zarar verdiğini ortaya koydu. Karma sınıflarda, kızların yeteneklerini tam olarak geliştiremedikleri ve hayata donanımla başlamadıkları anlaşıldı. Araştırmalar, ayrı okullardan mezun olan kızların, hayatta daha başarılı olduğunu gösterdi.

Karma eğitimin en dikkat çeken yönü ise, bu sistemi dünyaya tanıtan ve dayatanın Yahudi olmasıdır. En bilimsel ve çağdaş eğitim sistemi olarak tanıtılması ve dayatılmasına rağmen Yahudi, kendi ülkesinde hiç uygulamamıştır. Aynı laiklik sisteminde olduğu gibi. Laikliği de dünyaya dayattı ve özendirdi ama kendisi hiç uygulamamıştır. Ne yazık ki her olanda olduğu gibi bu alanda da aşağı yukarı dünya ülkelerinin pek çoğu Yahudi’nin oyuncağı olmuştur…

Batı dünyası, karma eğitimden vazgeçerken Türkiye’de karma eğitimi savunmak tamamen ideolojik bir saplantı haline gelmiş durumda. Bir an evvel bundan vazgeçilmeli ve yeni bir eğitim modeli yapılmalıdır.

Aylık Baran Dergisi 35. Sayı Ocak 2025