Aşağıda çevirisini okuyacağınız makale, eski CENTCOM komutanı Frank McKenzie’nin ABD’deki en etkili İsrail lobilerinden biri olan Ulusal Güvenlik Yahudi Enstitüsü’ne (JINSA) katılmasının ne anlama geldiğini açıklıyor. Makale, İsrail’in McKenzie’nin komutanlığı döneminde CENTCOM’un yetki alanına dahil edilmesinden JINSA saflarındaki ABD’li komutanlara ve JINSA’nın faaliyetlerine ışık tutuyor:

***

İsrail lobisi büyük balığı yakaladı: Eski CENTCOM komutanı

Yakın zamanda emekli olan General Frank McKenzie, JINSA’nın Orta Doğu’daki Likud yanlısı politikalarına güvenilirlik kazandıracak.

JIM LOBE

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki savaşında olası savaş suçları ve hatta “makul” soykırım iddialarına ilişkin ciddi endişelere rağmen, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) eski komutanı Washington’un en şahin İsrail yanlısı kuruluşlarından birinin üyeliğini kabul etti.

Amerika Ulusal Güvenlik Yahudi Enstitüsü (JINSA), geçen hafta CENTCOM’u 2019’dan Nisan 2022’ye kadar yöneten General Frank McKenzie’nin JINSA’nın Gemunder Savunma ve Strateji Merkezi’nde Hertog Seçkin Üyesi olacağını duyurdu.

ABD’nin 21 yıl önce (adı Yahudi Ulusal Güvenlik İşleri Enstitüsü iken) Irak’ı işgal etmesinin başlıca destekçilerinden olan JINSA, İsrail’e İran’ın nükleer tesislerine saldırma imkânı sağlamak ve bunu yapmayı seçmesi halinde desteklemek de dâhil İran’a yönelik daha çatışmacı askeri politikaları da uzun süredir savunuyor.

Grubun başkanı ve CEO’su Michael Makovsky “General McKenzie’nin JINSA’ya katılmasından büyük heyecan ve onur duyuyoruz” dedi: “Eski bir CENTCOM komutanı olarak, JINSA’nın ABD’nin Ortadoğu’daki stratejik zorlukları ve fırsatları ile ABD-İsrail güvenlik ilişkisinin nasıl güçlendirilebileceği konusundaki çalışmalarına paha biçilmez bir kaynak ve katkı sağlayacaktır.”

JINSA’nın basın açıklamasında McKenzie’nin CENTCOM komutanı olarak Ocak 2020’de “İran’ın Kudüs Gücü komutanı General Kasım Süleymani’nin suikastına” nezaret ettiği de vurgulandı.

İsrail yanlısı politikaları desteklemenin yanı sıra, JINSA’nın ana çalışması, yaklaşık 50 yıl önce kuruluşundan bu yana ABD ve İsrail subayları arasında eğitim programları ve değişimler yürütmekten oluşuyor. Mevcut misyon açıklamasına göre “JINSA, İsrail’in 21. yüzyılda ABD’nin en yetenekli ve kritik güvenlik ortağı olduğuna ve güçlü bir Amerika’nın Batı medeniyetinin en iyi garantörü olduğuna inanıyor.”

Mevcut Gazze savaşı sırasında JINSA, diğerlerinin yanı sıra üst düzey İsrailli emekli subayların yer aldığı web seminerleri ve “Demir Kılıçlar Operasyonu” hakkında neredeyse günlük e-posta duyuruları üretti ve bunların neredeyse tamamı İsrail hükümetinin kampanyasının bir versiyonunu yansıtıyor. JINSA ayrıca İsrail’i, uluslararası insan hakları grupları ve BM uzmanlarının, silahlı kuvvetlerinin savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırımdan suçlu olduğu yönündeki artan suçlamalarına karşı savunuyor ki bu suçlamalara ilişkin kanıtlar Ocak ayında Uluslararası Adalet Divanı tarafından “makul” olarak değerlendirildi.

McKenzie kendisini resmi olarak JINSA ile ilişkilendiren ilk eski CENTCOM komutanı olsa da grubun “uzmanlar” listesinde hem SOUTHCOM hem de EUCOM komutanlığı yapmış olan Amiral James Stavridis ve eski AFRICOM komutanı General David Rodriguez de dahil birçok eski bölge komutanı yer alıyor. Diğer uzmanlar arasında EUCOM eski komutan yardımcısı Hava Kuvvetleri Generali Charles “Chuck” Wald da yer alıyor ki kendisi son on yılda önde gelen gazetelerde İran’ın nükleer programına karşı ABD’nin hava saldırıları düzenlemesi çağrısında bulunan bir dizi köşe yazısı yayınladı.

JINSA’nın uzmanları arasında emekli üst düzey subayların yanı sıra, George W. Bush yönetiminde çeşitli görevlerde bulunmuş ve 2003 Irak işgalinin desteklenmesinde önemli roller oynamış olan tanınmış neo muhafazakârlar da yer alıyor. Bu isimler arasında Ulusal Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin Orta Doğu politikasını yöneten Elliott Abrams, yalan beyanda bulunmakla suçlanana kadar eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapan I. Lewis “Scooter” Libby, Cheney’nin ofisinde Libby’nin yerine geçen John Hannah, Cheney’nin ulusal güvenlik danışman yardımcısı ve daha sonra dönemin Pentagon şefi Donald Rumsfeld’in savunma politikası müsteşarlığını yapan Eric Edelman ve silahların kontrolü ve uluslararası güvenlikten sorumlu dışişleri müsteşarı Robert Joseph.

JINSA’nın direktörü Makovsky gençliğinde İsrail’e taşındı ve daha sonra Rumsfeld’in yönetimindeki Pentagon’da Irak üzerine çalıştıktan sonra Bipartisan Policy Center’da (BPC) dış politika direktörü oldu ve 2008’den itibaren İran üzerine bir dizi olağanüstü şahin rapor hazırlayan bir görev gücünün başına geçti. BPC personelinin ve danışmanlarının çoğunu 2013 yılında devraldığı JINSA’ya taşıdı.

McKenzie’nin JINSA üyeliğini kabul etmesi, kısa bir süre önce CENTCOM’un başında görev yaptığı ve görev alanının Mısır’dan Pakistan ve Orta Asya’ya kadar uzandığı düşünüldüğünde JINSA için gerçek bir fırsat anlamına geliyor. On yıllardır EUCOM’un yetki alanına giren İsrail onun komutası altında (bölgedeki Arap devletlerinin çoğunun düşmanlığı nedeniyle) CENTCOM’a entegre edildi – bu hem İsrail hem de JINSA için önemli bir öncelikti ve Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’in İsrail ile ilişkilerini normalleştirdiği 2020 İbrahim Anlaşmaları ile mümkün oldu. Bir JINSA raporunda belirtildiği üzere İsrail’in CENTCOM’a dahil edilmesi “ABD, İsrail ve bölgedeki Arap ortaklarımız arasında İran ve diğer ciddi ortak tehditlere karşı stratejik ve operasyonel koordinasyon sağlayacaktır.”

Filistin tasarısı BM'de onaylandı Filistin tasarısı BM'de onaylandı

Makovsky’nin duyurusunda da belirtildiği üzere McKenzie aynı zamanda Lübnan, Suriye ve Irak’taki Şii milislerin etkili bir organizatörü ve koordinatörü olan Süleymani’nin İsrail istihbaratının da desteklediği bir operasyonla öldürülmesini de yönetmişti. Ve elbette McKenzie’nin IDF ve İsrail’in uzun süredir desteklediği türden otoriter rejimler olan “Arap ortaklarımızın” askeri komuta kademesiyle doğrudan çalışması, JINSA’nın ve örneğin İsrail Hava Kuvvetleri’nin eski bir komutanı ve İsrail Savunma Kuvvetleri’nin üyesi olan Tümgeneral Amikam Norkin ile İsrail’in Gazze savaşı hakkında bir yorumcu olarak JINSA’nın web seminerlerinde düzenli olarak yer alan eski Tümgeneral Yaakov Amidror gibi seçkin İsrailli üyelerinin çalışmalarını geliştirmeye hizmet edebilir.

McKenzie CENTCOM komutanıyken ABD politikalarını kamuoyu önünde sorgulamamaya ya da onlarla çelişmemeye gösterse de emeklilik döneminde daha açık sözlü davrandı. İsrail’in Gazze savaşının başlangıcından Şubat ayının başlarına kadar, Biden yönetiminin Suriye ve Irak’taki İran yanlısı milisler ve Yemen’deki Husi isyancılar tarafından Kızıldeniz’deki gemilere yapılan saldırılara verdiği “duygusal” olarak tanımladığı tepkiyi özellikle eleştirdi. McKenzie, Süleymani suikastının ardından İran’ın “geri adımı” olarak nitelendirdiği durumu hatırlatarak -başkaları bu nitelendirmeyi sorgulayacaktır- Wall Street Journal’ın aşırı şahin görüş sayfalarında şu görüşü savundu: “Caydırıcılığı sağlamak için Tahran’ın anladığı şiddeti uygulamalıyız. …İranlılar sertlikten anlar.”

JINSA’nın neo-muhafazakar fon sağlayıcıları ve uzmanlarının kulağına müzik gibi gelse de McKenzie biraz daha uyumsuz notalar da seslendirdi: Geçen ay CBS News’in “Face the Nation” programında “İran’ın vurulmasını savunmadığını”, ancak bu olasılığı tamamen göz ardı etmediğini açıkladı. JINSA’nın Gazze savaşına yaklaşımıyla daha da uyumsuz bir şekilde, İsrail’in devam eden kampanyasını – özellikle yarattığı korkunç sivil kayıplar ve yıkım nedeniyle değil – daha ziyade liderlerinin “askeri bir mücadele başladığında bir son vizyonu oluşturmada başarısızlığı” nedeniyle dolaylı olarak eleştirdi.

“Ve ben bunun iki devletli çözüm gibi bir şey olması gerektiğini savunuyorum. Oraya gidip Gazze’de bir şeyler yapmak için bölgedeki Arap ülkelerinin yardımına ihtiyacınız olacak. Bence İsrail’in işgali, tüm sonuçlar arasında en az arzu edileni olacaktır” dedi.

Buna karşılık, JINSA ve Abrams’ın benzer şekilde şahin olan Vandenberg Koalisyonu, son zamanlarda bir “son durum” için yaptıkları ortak planı abartıyorlardı. Başta Suudi Arabistan, BAE ve Mısır olmak üzere Arap devletlerinin Gazze’nin yardım, yeniden inşa ve “radikalleşmeden arındırma” süreçlerini denetlemesi (ve finanse etmesi) gerektiği konusunda hemfikir olsalar da, onlara göre güvenlik, “Şerit boyunca askeri hareket özgürlüğünü” koruyacak olan İsrail ile yakın koordinasyon içinde “Orta Doğu dışından yetenekli ulusal güçler ve/veya özel güvenlik yüklenicileri” tarafından sağlanmalı. Ya da başka bir isimle işgal.

İki devletli çözüme gelince, rapor “iki devlet için uzun vadeli bir siyasi ufkun” ilgili herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğini kabul ediyor. Ancak “yeniden canlanan bir barış sürecinden” önce bile “zorlu ve uzun bir süreç” öngören rapora göre, “parlak ve kozmetik hızlı düzeltmeler, üst düzey diplomatik manevralar, seçimler ve Batı Şeria ile Gazze’nin yeniden birleşmesi ile acele etmek neredeyse kesinlikle her yönden geri tepecektir.”

Bu arada, Gazze’yi denetlemek için bir araya getirilebilecek “gönüllüler koalisyonu” ne olursa olsun, rapora göre, daha da önemli olan “İran önderliğindeki hegemonyaya karşı ABD-İsrail-Arap çıkarlarının güçlendirilmesine odaklanmalı” ki bu yaklaşım açıkça McKenzie’nin CENTCOM’un güçlü yönlerine açıkça oynuyor.

Kaynak: Harici