Filistin Evkaf ve Din İşleri Bakanı Muhammed Mustafa Necm, İsrail'in ramazan ayının üçüncü cuma gününde de camiyi tamamen teslim etmeyi reddettiğini duyurdu.
Necm, "İşgalci İsrail, Harem-i İbrahim Camisi'ni tesisleri, avlusu ve kapılarıyla birlikte teslim etmeyi üçüncü kez reddetti." ifadesini kullandı.
Ramazan ayının başından itibaren bu konuda net bir tavır aldıklarını vurgulayan Necm, İsrail'in Müslümanların ibadet hakkını ihlal eden tutumundan vazgeçene kadar aynı kararlılığı sürdüreceklerini belirtti.
Filistin halkına camiye gelerek ve orada bulunarak burayı koruma çağrısı yapan Necm, İsrail’in üç haftadır ramazan uygulamasını yerine getirmediğini vurguladı.
İşgal altındaki Harem-i İbrahim Camii
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın çevresi olarak kabul edilen El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi, Mekke'deki Mescid-i Haram ve Medine'deki Mescid-i Nebevi ile Mescid-i Aksa'dan sonra en kutsal dördüncü cami kabul ediliyor.
Caminin altında yer alan mağarada Hazreti İbrahim ve eşinin kabirlerinin yanı sıra Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarları bulunuyor.
İsrail'in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan cami, 25 Şubat 1994'te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Baruch Goldstein adlı Yahudi teröristin eyleminden sonra kapatılmış ve yeniden açıldığında ise yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş şekilde ikiye bölünmüştü.
Tarihe "El Halil Camii (Harem-i İbrahim) Katliamı" olarak geçen saldırıda 29 Filistinli hayatını kaybetmiş, 150'den fazla kişi yaralanmıştı.
Caminin bölünmesinin ardından, Hazreti İshak ve eşinin bulunduğu kabirler Müslümanlara ayrılan kısımda kalmış, diğerleri ise Yahudilere ayrılan ve sinagoga çevrilen bölümlerde bırakılmıştı.
Bölünmüş kısımlar yılda onar gün karşılıklı olarak Müslüman ve Yahudi ziyaretçilere açılıyor. Buna göre, Yahudilerin dini bayramlarında cami olan kısım Yahudilere, Müslümanların dini bayramlarında da sinagog kısmı Müslümanlara tahsis ediliyor.