İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Suriye'nin başkenti Şam'a gerçekleştirdiği ziyaretle Esed rejimine desteğini bir kez daha teyit etti. Arakçi, ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada, İran'ın Esed rejimini desteklemeye kararlılıkla devam edeceğini söyledi. Şam'da Esed rejimiyle dayanışma mesajları veren Arakçi, muhaliflerin saldırılarını "ABD ve İsrail'in komplosu" olarak nitelendirdi ve Suriye ordusunun bu saldırıları bertaraf edeceğine olan inancını dile getirdi.

Bununla birlikte, İran yalnızca sözlü destekle kalmadı. Reuters'ın aktardığı bilgilere göre, İran, Esed rejimini takviye etmek amacıyla Suriye'ye binlerce Şii milis gönderdi. Bu milisler, rejim kontrolündeki bölgelerde muhaliflerin ilerleyişini durdurmak için konuşlandırıldı. İran’ın bu adımı, Suriye’deki savaşın ne denli uluslararası bir boyut kazandığını bir kez daha gösterdi.

BAE: Diplomasi ile Güçlenen Destek

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de Esed rejimine desteğini sürdüren ülkeler arasında yer alıyor. BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nehyan, Beşar Esed ile yaptığı telefon görüşmesinde, BAE'nin terörizm ve aşırılıkla mücadelede Suriye rejiminin yanında olduğunu ifade etti. Zayid, "Suriye'nin birliği ve toprak bütünlüğü için Esed rejiminin desteklenmesi gerektiğini" belirtti.

Son yıllarda BAE ile Esed rejimi arasındaki ilişkiler giderek güçleniyor. BAE’nin bu politikası, Arap dünyasında bir zamanlar yalnızlaşan Esed rejiminin yeniden meşruiyet kazanma çabalarını hızlandırdı.

Kassam Tugayları'dan operasyon: Ölü ve yaralılar var Kassam Tugayları'dan operasyon: Ölü ve yaralılar var

İsrail: “Esed Daha İyi Bir Seçenek”

İsrail’de ise emekli Tümgeneral Israel Ziv, Esed rejiminin devrilmesinin İsrail’in güvenliği için kötü sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Ziv, Esed’in, İsrail için “kötünün iyisi” olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Yazısında, Esed rejiminin devrilmesinin Golan Tepeleri'nde yeni bir terör cephesi oluşturabileceğine dikkat çeken Ziv, istikrarın bozulmasının bölgeyi daha fazla istikrarsızlığa sürükleyeceğini savundu.

İsrail medyası da benzer bir görüşü destekleyerek, muhaliflerin Esed'e kıyasla daha büyük bir tehdit oluşturabileceğini ileri sürdü. Bu bakış açısı, İsrail’in güvenlik önceliklerinin Esed rejiminin katliam ve baskıcı politikalarını göz ardı etmesine yol açtığını gösteriyor.