Hintli yetkililer, haberin Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin 22-24 Ekim tarihleri arasında BRICS bölgesel grubunun zirvesi için Rusya'ya yapacağı ve bu ziyarette Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüşmelerde bulunabileceği ziyaretin arifesinde geldiğini söyledi.

Hindistan dışişleri bakanlığının en üst düzey bürokratı Misri, Çin tarafından diplomatik ve askeri müzakerecilerin son birkaç hafta içinde birkaç tur görüşme yaptığını söyledi.

Abdullah Çiftçi: Yahya Sinvar sol görüşlü biri olsaydı Che Guevara gibi anılırdı Abdullah Çiftçi: Yahya Sinvar sol görüşlü biri olsaydı Che Guevara gibi anılırdı

Modi'nin Rusya ziyaretiyle ilgili bir brifingde gazetecilere verdiği demeçte, görüşmelerde "Hindistan-Çin sınır bölgelerinde Fiili Kontrol Hattı boyunca devriye düzenlemeleri" konusunda bir anlaşma sağlandı.

Misri, anlaşmanın her iki ülkenin birliklerinin uzak dağlık bölgede geri çekilmesine yol açabileceğini ve 2020'de orada ortaya çıkan sorunların çözülmesine yardımcı olabileceğini de sözlerine ekledi.

Pekin'deki yetkililer, Misri'nin sözlerine henüz bir yanıt vermedi.

Modi ve Xi'nin bu hafta görüşme yapıp yapmayacağı sorulan Misri, başbakanın Rusya'nın güneybatısındaki Kazan kentindeki BRICS zirvesinin oturum aralarında yaptığı ikili toplantıların hala planlandığını söyledi.

Bu ay, Hindistan genelkurmay başkanı, Yeni Delhi'nin batı Himalayalar'daki sınırdaki statünün, soğukluğun başladığı Nisan 2020'den önceki konuma geri getirilmesini istediğini ve durumun bu sağlanana kadar hassas kalacağı konusunda uyardığını söyledi.

100 YILLIK SINIR KAVGASI

Hindistan ve Çin arasındaki sınır sorunu, iki ülkenin tarih boyunca devam eden en büyük ve en karmaşık anlaşmazlıklarından biri olarak dikkat çekiyor. Özellikle Himalayalar’da yer alan dağlık sınır bölgesinde yoğunlaşan bu sorun, iki ülke arasındaki gerilimi sürekli canlı tutuyor. Sorunun temelinde, Hindistan ve Çin'in sınır bölgelerinde sahip oldukları farklı toprak iddiaları yatıyor.

E529A8Dc22Bd84A37F6F8Ae6B8Ce40D3Bu anlaşmazlık, sömürge dönemine kadar uzanıyor. İngilizlerin Hindistan’ı yönetimi sırasında, Tibet ile Hindistan arasındaki sınır çizilmeye çalışıldı ve 1914’te McMahon Hattı olarak bilinen bir sınır çizgisi belirlendi. Ancak Çin, bu hattı hiçbir zaman tanımadı. Tibet'in Çin tarafından 1950’lerde ilhak edilmesi ve Hindistan'ın bu duruma karşı çıkması, sınır sorununun daha da karmaşık hale gelmesine neden oldu.

Hindistan ile Çin arasındaki en tartışmalı bölgelerden biri olan Aksai Chin, iki ülke arasında defalarca gerginliğe yol açtı. Çin, Aksai Chin bölgesini stratejik bir geçiş yolu olarak görüp kontrol ederken, Hindistan burayı kendi topraklarının bir parçası olarak kabul ediyor. Benzer şekilde, Hindistan’ın kuzeydoğusundaki Arunachal Pradesh bölgesi de bir başka anlaşmazlık kaynağı. Çin, bu bölgeyi tarihsel olarak Tibet’in bir parçası olarak gördüğünden, Hindistan’ın buradaki egemenliğine itiraz ediyor.

İki ülke arasında 1962 yılında patlak veren savaş, sınır sorununu daha da derinleştirdi. Savaş, Çin'in askeri üstünlüğü ile sonuçlandı ve Aksai Chin üzerindeki kontrolünü pekiştirdi. Ancak Arunachal Pradesh bölgesi Hindistan’ın kontrolünde kaldı. O tarihten bu yana, sınır bölgesinde zaman zaman yaşanan gerilimler ve çatışmalar sorunu çözümsüz bırakmaya devam ediyor.

Son dönemde yaşanan Galwan Vadisi çatışması, sınır anlaşmazlığının ne kadar ciddi boyutlara ulaşabileceğini gösterdi. 2020 yılında, Hindistan ve Çin askerleri arasında çıkan bu çatışmada her iki taraf da kayıplar verdi ve ilişkiler yeniden gergin bir döneme girdi.