Harvard Üniversitesi, terörist Yahudilerin Gazze'deki katliamına ilişkin yapmış olduğu protestolar sebebiyle 13 mezun öğrencinin derecelerini vermeyi reddetti. Üç hafta süren Filistin dayanışma kampında yer aldıkları için bu öğrenciler mezuniyet töreninde derecelerini alamadı ve bir yıl boyunca da derece alamayacaklar.
Öğrenciler, üniversitenin İsrail ile bağlantılı şirketlerden hisse senetlerini çekmesini talep eden bir kampanya yürütüyordu. Kampın dağılmasının ardından üniversite, öğrencileri "isteksiz izne" çıkardı ve daha sonra derecelerini bir yıl boyunca geri tutmaya karar verdi.
Al Jazeera’nın haberine göre öğrenciler, üniversitenin bu kararını "hakaretkar" ve "engelleme" olarak nitelendirdi. Üniversite ise bu kararı, öğrencilerin disiplinden geçme süreçlerinin devam ettiğini ve bu süreçlerin mevcut uygulamalarına uygun şekilde hızla ilerlemesini teşvik ettiklerini belirterek savundu.
Öğrencilere gösterilen destek sonucu binlerce öğrenci, öğretim üyesi ve katılımcı, 13 öğrencinin derece alamaması protestosu olarak mezuniyet töreninden ayrıldı.
Akademik özgürlük ve protesto hakkı
ABD'deki diğer birçok akademik kurum gibi Harvard Üniversitesi de İsrail'in Gazze'de devam eden savaşına ilişkin akademik özgürlük ve protesto hakkı konusunda giderek artan bir öfkeyle dolu tartışmanın içine çekildi.
Üniversite Başkanı Claudine Gay, "artmakta olan antisemitizm" konusunda bir kongre duruşmasına katıldıktan sonra ocak ayında görevinden istifa etti. Gay, istifasının "ırksal düşmanlıktan kaynaklanan" kişisel saldırılar nedeniyle olduğunu belirtti.
Nisan ayında, Columbia Üniversitesi'nde başlayan ve Harvard dahil 30'dan fazla üniversiteye yayılan bir protesto hareketi, İsrail ile bağlantılı şirketlerden hisse senetlerinin çekilmesini talep ediyordu. Üç hafta süren Harvard kampında, üniversite yönetimi ve protestocular arasında görüşmeler sonucu kamp dağıtıldı.
Ancak üniversite, kampta yer alan 20'den fazla öğrenciyi "isteksiz izne" çıkardı ve daha sonra derecelerini bir yıl boyunca geri tutmaya karar verdi. Üniversite, "disiplin süreçlerinin devam ettiğini" ve bunların hızla ilerlemesini teşvik ettiklerini belirtti. Öğrenciler ise üniversitenin bu kararını "hakaretkar" ve "engelleme" olarak nitelendirdi.