Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderliğinde başka coğrafyalardaki insanların da istikrar ve refah içinde olmasını hedeflediklerine işaret ederek, her şeyden önce bölgedeki savaşların ve çatışmaların bir an önce bitmesi için çabaladıklarını aktardı.

Diplomasinin bazen uzun soluklu ve sabır gerektiren bir iş olduğunu dile getiren Fidan, şunları kaydetti:

"Suriye örneği ortada. Biz yıllarca ilmek ilmek dokuduğumuz bir stratejiyle Suriye'yi barış ve istikrar haline getirmek için elimizden geleni yaptık. Komşulukla kardeşlik hukukunun gereğini yaptık. Suriye'de haklının ve mazlumun yanında saf tutmuş olmak bizler için büyük bir şeref payesidir. İnşallah Suriyeli kardeşlerimizi çok güzel günler ve gelecek bekliyor. Biz sadece Suriye'nin yeni yönetimine destek olmakla kalmıyor, bir yandan da uluslararası toplumu Suriye'ye destek vermeye davet ediyoruz. Yaptırımlar kalksın, Suriye'nin altyapısı yeniden kurulsun diye çalışıyoruz. İnşallah Suriye ekonomisi ayağa kalktığında dünyanın çeşitli yerlerinde dağılmış, milyonlarca mülteci kardeşimiz ülkelerine dönecekler ve vatanlarına kavuşacaklar, hasretleri de sona erecek. İnşallah Suriye daha zengin, daha güvenli ve daha istikrarlı olduğunda bundan da Türkiye ve tüm bölgemiz de fayda sağlayacaktır."

Diğer ülkelerle gelişen ilişkiler

Hem bölgede hem de komşu ülkelerde barış ve istikrar olmasını istediklerini dile getiren Fidan, bütün dış politika ve çalışmaları bu hedefin etrafında şekillendirdiklerini, bunun için siyasi destek verdiklerini, tecrübe aktardıklarını ve kalkınma projelerini hayata geçirdiklerini bildirdi.

Fidan, Irak halkının Türkiye ile beraber hayata geçirmek istediği Kalkınma Yolu Projesi'ne Cumhurbaşkanı Erdoğan ile destek verdiklerini belirterek, "Basra Körfezi'nden başlayıp Irak ve Türkiye'den geçen Avrupa'ya giden muazzam bir proje. Bunun gibi birçok lojistik, ekonomik, enerji, ticaret, sanayi ve teknoloji projesini hayata geçirmek için çalışıyoruz. Bunlar niye önemli? Sizlerin verdiği siyasi iradeyle bizlerin başlattığı çalışmanın aşamaları var. Birincisi istikrarı sağlamaktı, sağladık. İkincisi güvenliği sağlamaktı, sağladık. Üçüncüsü yüzyıllardır birikmiş altyapı problemlerini hayata geçirmekti, sağladık. Şimdi üstyapıyı süper ülkelerin seviyesine çıkartıp sadece kendimizin zengin olduğu bir ülke değil, aynı zamanda bölgemizin de kalkındığı bir ülke, bölge haline gelmektir. Bütün hedefimiz bu. Buna yönelik aşama aşama çalışmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Almanya ve Fransa’nın Suriye ziyareti: Batı’nın iki yüzlü politikası Almanya ve Fransa’nın Suriye ziyareti: Batı’nın iki yüzlü politikası

"Kudüs davasından geri durmamız imkansız"

Filistin'de barış ve adalet tesis edilmedikçe, Gazze'de bütün dünyanın gözü önünde devam eden soykırım durmadıkça kendilerine uyku ve huzurun olmadığını ifade eden Fidan, bunu durdurmak için diplomasi alanında yaklaşık 1,5 yıldır atılması gereken adımların hepsini attıklarını, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kendilerinin bu konuda hassas olduğunu kaydetti.

Türk milletinin Filistin davasını başının üstünde taşıdığına dikkati çeken Fidan, şunları söyledi:

"Kudüs'ün asla bir işgal altında olmaması için herkes bugün duasını, çabasını eksik etmiyor. Bu gerçek ortada olduğu sürece bizim devlet, millet ve hareket olarak Filistin ve Kudüs davasından geri durmamız imkansız. Bunun için bütün imkanlarımızı seferber etmeye Allah'ın izniyle devam edeceğiz. Bunu en usta, en stratejik, en iyi şekilde nasıl yapmak gerekiyorsa o şekilde yapmaya devam edeceğiz. Sizler bu davanın, hareketin içindesiniz. Buradaki duygu selini, inanış parametrelerini her şeyi biliyorsunuz. Bu gerçeklik ortadayken AK Parti'nin, Cumhurbaşkanı'mızın Filistin davasına gerekli önemi vermediğini söylemek iftiraların en büyüğüdür, yalanların en büyüğüdür."