Ev zencisi efendisine yakın yaşayan zenciydi; efendisi gibi giyinir, efendisinin kullanılmış giysilerini giyerdi. Efendisinin evinde, ya çatıda ya bodrumda yaşar, efendisi kendini nasıl tanımlıyorsa o da kendisini öyle tanımlardı. Ev zencisi, bir diğer adıyla Tom amca. Aynı beyazlar gibi giyiniyor, aynı şiveyi aynı dili konuşuyordu. Tüm bunlardan daha ehemmiyetlisi, “ev zencisi” diğer ezilen ve sömürülen zencilerin sevk ve idaresinde kullanılıyordu. Yâni onların başka bir sınıftan olmadığının delili olarak öne sürülüyor, bunlarda diğer zencilere karşı efendilerinden daha efendici davranıyor ve bunlara tanınan imtiyaz sayesinde hem zencilerin idare edilmesi ve zencilerin kanının emilmesinin meşruiyetini sağlıyorlardı.

Tabiî tüm bunlar şimdi geride kaldı ve asimilasyon tamamlandıktan sonra ev zencilerinin yerini şimdi ev Müslümanları aldı. Bunun ilk denemesi yine Amerika Birleşik Devletleri’nde yapıldı ve hem ev zencisi ve güya Müslüman olması dolayısıyla aynı zamanda ev Müslümanı diyebileceğimiz iki türlü tam teslim bir köle Barack Obama devlet başkanı seçildi. Bunun nasıl bir getirisi olduğunu gördülerse, artık mesele olmaktan çıkan ev zenciliği müessesesini tamamen ev Müslümanlarına teslim ettiler. 

Bu tezgâh, son zamanlarda nüfusu Çin’i geçmiş yahut geçmek üzere olan eski İngiliz sömürgesi Hintli birinin aynı mantıkla İngiltere’nin başına getirilmesi, ardından Pakistan kökenli bir “Müslüman” Hamza Yusuf’un İskoçya’nın başına getirilmesiyle sürdü.

Türkiye’de ise bu “ev Müslümanlığı” Zillet İttifakı’nın bileşenlerinin teşkilinde kullanıldı. Bütün varlığı İslâm ve Müslüman düşmanlığına dayanan CHP’nin Türkiye’de meşruiyet bulması için partileşmiş türden “ev Müslümanı” Saadet Partisi, Deva Partisi ve Gelecek Partisi siyaset sahnesinde hiçbir özgül ağırlıkları olmadığı hâlde bu bileşenin öne çıkan parçaları hâline getirildi. Ahmet Davutoğlu’ndan tutun Temel Karamollaoğlu, Abdullah Gül, Ali Babacan ve İsmail Müftüoğlu’na kadar ev Müslümanı olmaya teşne ne çok kimse varmış.

Ak Parti ile Cemaat arasında başlayan kavga ile beraber Türkiye’deki kavganın artık Müslümanlar ile Müslüman görünerek meşruiyet bulmaya çalışanlar arasında olduğunu teşhis etmiştik. Yâni, görünürde de olsa artık Türkiye’de Müslümanlar ile Müslümanlar kavga ediyor, bunun dışında üçüncü bir taraf yok. İşin ilginci, hadise dünya çapında da aynı şekilde tezahüre diyor.

***

Bu arada bir hususun daha altını çizmekte fayda var. Başta Ak Parti içindeki AKP’liler olmak üzere, bir süredir Kemal Kılıçdaroğlu’nu Mustafa Kemal’in çizgisinden uzaklaşmakla suçluyorlar ya, büyük yanılıyorlar. İktidara gelene dek CHP zihniyeti kuruluşunda da böyle değil miydi? Aynı takiyyeyi kurucuları yapmadı mı? Birinci meclisinin açılışı dualarla, kurbanlarla yapılmadı mı? Hemen sonrasında İstiklâl Mahkemeleri bu zihniyet tarafından işletilip, ölmüş Müslümanlar hakkındaki idam cezasını uygulamak için mezardan adam çıkartıp bunlar asmadılar mı? Hâsılı kelâm, sizin sakat kafalarınızda nasıl bir imajı var bilmiyoruz ama CHP dün neyse bugün de o! Baksanıza, Kemal’ler bile aynı. 

Yavuz Beyoğlu