Araştırmacı yazar ve eski Sur Belediye Başkanı Cemal Toptancı, Akit’e verdiği özel röportajda CHP’nin 2 Nisan’da yerli markalara yönelik yaptığı boykot çağrısını değerlendirerek, “Boykot Çağrısı aslında bizatihi Özgür Özel’in düşüncesi sonucunda deklare edilmiş bir çağrı değildi. Dışarıdan talimat verilmiş bir çağrı idi” ifadelerini kullandı. Toptancı, bu çağrının milletin ekonomik direncini kırmayı hedefleyen bir operasyon olduğunu söyledi.
CHP'nin, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından sokaklara çağrı yapmasını da değerlendiren Toptancı, “Henüz yargılama süreci devam ederken CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sokak çağrısı yapması, milletimizin prestijini sarsma amaçlıdır” dedi. Toptancı, Saraçhane’de yaşanan olaylarda kimyasal madde ve sopaların kullanıldığını, bunun tedhiş eylemi boyutuna ulaştığını belirtti: “Sopalarla yapılan saldırılar, kimyasal silahların kullanılması milletimizce tanık olunan sahnelerdi.”
Eylemlere katılanların büyük kısmının CHP’li belediyelerde çalışan personeller olduğunu dile getiren Toptancı, “Tedhiş eylemlerine iştirak eden kesimin yüzde 90’ının belediyelerinin çalışanları olduğunu gördük” dedi. Sokaklarda boy gösteren bazı grupların ise belirli bar ve kafelere mensup kişiler olduğunu ekledi: “Pinokyo Bar, Mor Kedi Cafe & Bar, Chaplin Cafe & Bar gibi mekânların müdavimi olan gök kuşağı bayrağı sallayan zavallılar idi onlar.”
Boykot çağrısının içeriğine ve destekçilerine dikkat çeken Toptancı, “Boykot ekonomimizi çökertme ve milletimizi fakirleştirme amaçlı yapılmıştı” diyerek, bu çağrının hem yerli girişimcilere zarar verdiğini hem de İsrail gibi dış güçlerin ekmeğine yağ sürdüğünü belirtti. “Silah kendilerini vurdu” diyen Toptancı, çağrının halk nezdinde karşılık bulmadığını ve yerli sermayenin arkasında durulduğunu vurguladı.
CHP’nin sokak hareketlerine Kürt kesiminin ve DEM Parti’nin destek vermediğini dile getiren Toptancı, “Özgür Özel ve CHP’liler sandılar ki, eski Türkiye’dir burası” dedi. Ayrıca, Kürt siyasal hareketinin CHP’nin iç yüzünü gördüğünü belirten Toptancı, “Özellikle Diyarbakır annelerinin direnişi bu zihniyetin iflasını göstermiştir” değerlendirmesinde bulundu.
CHP'nin İmamoğlu'nu erken cumhurbaşkanı adayı gösterme çabasını da yorumlayan Toptancı, “Cumhurbaşkanı olma hayalini kuran İmamoğlu’nun ceza alacağı konusunda şüphesi olmadığı için fevri ve siyasi ahlaka aykırı söylem ve eylemlerine tanık olduk” diyerek telaşın arkasındaki asıl sebebin yolsuzluk dosyaları olduğunu savundu.
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında yaşanan olaylara da değinen Toptancı, “Şeyh Said’in hareketi bir isyan değil, bir kıyamdır. Kürtlükle uzak yakın ilgisi yoktur” dedi. Dersim harekâtına ilişkin de “Seyit Rıza bir Kürt değil, Alevi Türkmenidir” ifadesini kullanan Toptancı, yaşanan acıların tek müsebbibinin CHP zihniyeti olduğunu söyledi: “Bu acılı katliamların müsebbibi elbette ki zamanın tek partisi CHP olmuştur.”
Son olarak Toptancı, Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerine dair tarihi bir hatırlatma yaparak, “28 Mart 1949’da İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke CHP iktidarındaki Türkiye olmuştur” dedi. Toptancı, “Hatta 1 milyon Yahudi’ye Türk pasaportu verilip, ileride işgal edecekleri Filistin topraklarına gönderilmiştir” sözleriyle CHP zihniyetinin Yahudi ile olan bağına da dikkat çekti.