Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Konseyi'nin yılın yedinci toplantısında ekonomik faaliyetlerin beklenenden daha zayıf olduğunu ve Avro Bölgesi'ndeki hane halkı tüketiminin düşük seyrettiğini, insanların daha fazla tasarruf eğiliminde olduğunu belirtti. Bu gözlemler ışığında ECB, üç temel politika faizini 25 baz puan indirme kararı aldı. Bu karar, piyasa beklentileri doğrultusunda zayıflayan ekonomiye destek olma amacı güdüyor.

Lagarde, Slovenya'nın başkenti Ljubljana'da düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamalarda, Avro Bölgesi ekonomisindeki yavaşlama ve düşük enflasyon oranlarına dikkat çekti. Ekonomik büyümenin durgun olduğunu belirten Lagarde, şirket yatırımlarının yavaş genişlediğini ve konut yatırımlarının azalmaya devam ettiğini söyledi. Ayrıca işgücü piyasasının genel sağlamlığını koruduğunu ancak istihdam artışında bir yavaşlama olduğunu belirtti.

Gazzeliler kış şartlarıyla mücadele ediyor! "Soğuk ve yağmur acılarımızı artırıyor" Gazzeliler kış şartlarıyla mücadele ediyor! "Soğuk ve yağmur acılarımızı artırıyor"

Basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Lagarde, ECB'nin alınan kararların verilere dayalı olarak ve her toplantıda gözden geçirilerek yapıldığını vurguladı. Enflasyon ve reel ekonomi üzerindeki etkileri dikkate alınarak politika kararlarının şekillendirildiğini belirtti. Ayrıca, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerden yapısal reformlar yapmalarını ve mali politikalarını sürdürülebilir bir borç seviyesine getirmeleri gerektiğini ifade etti.

Lagarde, gelecekteki toplantılarda faiz oranlarının daha da düşürülüp düşürülmeyeceğiyle ilgili sorulara, ECB'nin piyasa faiz oranlarını ve ekonomik verileri yakından izlemeye devam edeceğini ve buna göre karar vereceğini belirtti. Ayrıca, global politik gelişmelerin ve özellikle ABD'deki politik durumun Avrupa ekonomisi üzerindeki potansiyel etkilerine de değindi. Özellikle Donald Trump'ın tekrar başkan seçilmesi durumunda gümrük vergileri ve ticaret engellerinin artabileceği ve bu durumun AB ekonomisine olumsuz etkileri olabileceğini kaydetti.