Gazze, Sudan, Suriye, Myanmar ve Kongo, mülteci kriziyle en fazla mücadele eden bölgeler arasında yer alıyor. Özellikle Gazze'de nüfusun yüzde 75'ini bulan 1,7 milyon insan yerinden edilmiş durumda. Sudan'da ise iç savaş nedeniyle 7,1 milyon kişi ülke içinde, 1,9 milyon kişi ise komşu ülkelere kaçmak zorunda kaldı. Suriye ise 13,8 milyon kişiyle dünyanın en büyük mülteci krizine ev sahipliği yapıyor.

İki yüz elli altı yaşın tek tanığı İki yüz elli altı yaşın tek tanığı

Filistinli Halk Göç Ediyor 7Y

Bu durum, dünyanın düşük ve orta gelirli ülkelerinin mülteci yükünü ağır bir şekilde taşıdığını ortaya koyarken, zengin ülkelerin sorumluluktan kaçındığını gösteriyor. Avrupa Birliği'nin göçmen politikaları da son dönemde eleştiri konusu oldu. Özellikle Frontex'in düzensiz göçmenlere yönelik geri itme politikaları ve insan hakları ihlalleri dünya kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. AB'nin yeni göç ve iltica anlaşması da mülteci hukuku ihlallerine yol açabileceği gerekçesiyle eleştiriliyor.

Göçmenler 4R

Anlaşma, AB'nin sınır kontrolünü güçlendirerek mülteci koruma sorumluluğundan kaçmaya çalıştığını ve sorunu üçüncü ülkelere devretmeye yönelik olduğunu gösteriyor. Bu durum, mülteci kriziyle mücadele etmek için uluslararası işbirliği ve adil politikaların hayati önem taşıdığını bir kez daha ortaya koyuyor.

Kendi elleriyle destekledikleri katliamlar sebebiyle artan mülteci krizi karşısında Avrupa, daha fazla refah içinde kalamayacak!