Alman Haber Ajansı DPA'nın haberine göre, Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin (BSW) partisinin soru önergesini yanıtlayan Almanya Dışişleri Bakanlığı, Alman hükümetinin ağustos ayından bu yana İsrail'e 94,05 milyon avroluk silah ve askeri teçhizat ihracatına onay verdiğini açıkladı.

Bu meblağ, Almanya Ekonomi Bakanlığının Federal Meclis Ekonomi Komisyonuna bildirdiği rakamın iki katından fazla oldu.

Almanya Ekonomi Bakanlığı, 16 Ekim'de Federal Meclis Ekonomi Komisyonuna, hükümetin bu yıl 13 Ekim itibarıyla İsrail'e 45,74 milyon avroluk silah ve teçhizat ihracatı onayı verdiğini belirtmişti.

Alman hükümetinin 2023'te İsrail'e 326 milyon avroluk silah ve teçhizat ihracatı onayı verdiği bildirilmişti.

Ana muhalefetteki Hristiyan Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, 10 Ekim'de mecliste yaptığı konuşmada, hükümeti İsrail'e aylardır mühimmat ve tankların yedek parçalarının gönderilmesi için ihracat izni vermemekle suçlamıştı.

Bunun üzerine Başbakan Olaf Scholz, İsrail'e silah sağladıklarını ve sağlamaya devam edeceklerini söylemişti.

Soykırım destekçisi Harris protesto edildi Soykırım destekçisi Harris protesto edildi

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da Almanya'dan temin edilen silahların kullanımında uluslararası insancıl hukuka uyacağına dair İsrail'den mektup aldıklarını ifade etmişti.

Öte yandan Forsa şirketinin 17-18 Ekim'de telefonda 7 bin kişiyle yaptığı ankete katılanların yüzde 60'ı, Almanya'dan İsrail'e silah ihracatına karşı olduğunu belirtmişti.

Batı'dan Yahudi'ye koşulsuz destek!

Batı ülkeleri, 7 Ekim 2023 sonrasında İsrail'e yönelik askeri ve diplomatik desteğini artırdı. ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya başta olmak üzere birçok Batılı devlet, İsrail'in "kendini savunma hakkı" olduğunu vurgularken, bu çerçevede askeri yardımları hızlandırma taahhüdünde bulundu. ABD, İsrail’e geniş çapta mühimmat ve askeri teçhizat gönderirken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) İsrail’in Gazze saldırılarına karşı insani ateşkes çağrılarını defalarca veto etti. 2023 yılı içinde ABD Kongresi, İsrail’e 17 milyar dolarlık bir askeri yardım paketi onayladı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Orta Doğu’da yaptığı 10 ziyaretin 9’unda İsrail’i ziyaret ederek diplomatik desteği pekiştirdi.

Almanya, bu dönemde İsrail’e olan silah ihracatını artırarak toplamda 327 milyon avroluk silah ve askeri teçhizat satışı gerçekleştirdi. Bu meblağ, 2022'ye göre on kat artarken, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İsrail’e ihtiyaç duyduğu her türlü desteği vereceklerini ifade etti. Almanya, İsrail’in Gazze’deki operasyonlarını kınamaktan kaçınırken, İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesinde hareket edeceğine dair güvence aldığını belirtti.

İngiltere, uzun süredir İsrail’in askeri tedarikçisi konumundayken, son dönemde askeri ihracatını sürdürdü ve İsrail’e yönelik doğrudan bir kınamada bulunmaktan kaçındı. Fransa ise zaman zaman ateşkes çağrıları yaparken İsrail'in "savunma hakkını" destekledi; ancak mart ayında insani yardım çalışanlarının bulunduğu bir bölgeye ve sonrasında bir okula yapılan saldırılara karşı nadiren de olsa kınama açıklamaları yaptı. İtalya, insan hakları ihlalleri gerekçesiyle ihracatını kısıtlayan yasaları olmasına rağmen 2023 son çeyreğinde İsrail'e askeri teçhizat satışlarını sürdürdü.

Öte yandan, Avrupa ülkelerinin İsrail’e yönelik silah ve askeri teçhizat ihracatı son on yılda milyarlarca avroya ulaştı. Batılı devletler, İsrail'in Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarına tepki göstermemeyi tercih ederken, İsrail'e yönelik herhangi bir saldırıya karşı güçlü destek beyanlarında bulundu. ABD Başkanı Joe Biden, Lübnan’a yapılan "sınırlı" operasyonlara olumlu baktığını belirtirken, Almanya ve İngiltere gibi ülkeler de Gazze’de insani durumun iyileştirilmesi çağrısı yapmalarına rağmen İsrail’i doğrudan kınamaktan kaçındı. Bu süreçte Avrupa Birliği de İsrail’e koşulsuz destek açıklamalarında bulunarak sivil kayıplara rağmen İsrail’in kendini savunma hakkına vurgu yaptı.

Sonuç olarak, Batılı ülkeler, İsrail’e yönelik askeri desteğini artırırken, uluslararası diplomasi alanında da İsrail’e destek sağlayan politikalarını sürdürüyor.