Bu ziyaret aynı zamanda, söz konusu beş ülke liderinin birlikte ilk kez bir Avrupa Birliği (AB) ülkesine ziyarette bulunup o ülkenin hükümet başkanıyla bir araya gelmeleri özelliğini taşıyor.

Alman hükümetinden yapılan açıklamada, buluşma fikrinin Başbakan Scholz'dan çıktığı duyuruldu. Beş Orta Asya ülkesinin liderleri için düzenlenen çalışma yemeğinde ana gündem maddesinin, bölgesel iş birliği ile ekonomik ortaklığın geliştirilmesi olacağı ve Scholz'un liderlerin hepsi ile tek tek de görüşeceği aktarıldı. Bu görüşmelerde de ikili ilişkilerin yanı sıra, ekonomi ve enerji politikaları alanındaki iş birliklerinin ele alınacağı vurgulandı.

Hükümet sözcüsü Steffen Hebestreit, Başbakan Scholz ile beş konuk liderin ortak buluşmasının ardından, "formatın büyüklüğü" nedeniyle bir basın toplantısı düzenlenmeyeceğini, ancak Perşembe gününden Berlin'e gelecek olan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile Olaf Scholz'un, o gün yapacakları görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularına yanıt vereceklerini dile getirdi.

İnsan hakları ve yaptırımların delinmesi eleştirisi

Asya'nın iki büyük gücü olan Rusya ve Çin arasında yer alan beş ülke, zaman zaman Rusya'ya yönelik Batı yaptırımlarının delinmesinde rol oynamakla suçlanıyordu. Bu konunun Cuma günü Scholz tarafından gündeme getirilip getirilmeyeceğine dair bir soruya net cevap vermeyen Alman hükümetinin sözcüsü Steffen Hebestreit, "Yakın geçmişe bakarak şu söylenebilir ki, Başbakan bu konunun üzerinde yoğun bir şekilde duruyor ve hep kendiliğinden gündeme getiriyor" dedi.

Liderleri Berlin'e davet edilen beş ülke, Batı'da sık sık demokrasi, insan hakları ve basın özgürlüğü gibi konularda eksiklikleri olduğu gerekçesiyle eleştiriliyor.

Orta Asya ülkelerine artan ilgi

Almanya'ya davet edilen beş ülkenin liderleri geçen hafta da, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Toplantısı için bulundukları New York'ta, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden ile bir araya gelmişti.

Sömürgeci Fransa’ya karşı Yeni Kaledonya'da halk ayaklanması Sömürgeci Fransa’ya karşı Yeni Kaledonya'da halk ayaklanması

Uluslararası gözlemciler, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı ile başlayan savaşla birlikte Batı'nın Orta Asya'ya bakış açısını değiştirdiği görüşünde. "Örneğin Kazakistan petrol ve diğer ham maddelere sahip" diyen Doğu Avrupa ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nden (Zois) Beate Eschment, bu ülkenin, Almanya'nın Schwedt kentinde yer alan rafineri için potansiyel bir tedarikçi olarak görüldüğünü, ancak Kazak petrolünü Almanya'ya ulaştırmanın, şu an sadece Rus boru hatları aracılığıyla yapılabileceğini ifade ediyor. Eschment diğer yandan Kazakistan'ın, petrolünü Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye taşımak ve oradaki boru hattı ile Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşmasını sağlamak için bugünlerde büyük tankerler satın aldığı bilgisini de paylaşıyor. 

Batı ile Orta Asya ülkeleri arasındaki ilişkiler, özellikle son dönemde Rusya'ya bir alternatif aranmaya başlanması üzerine yeni bir döneme girmiş durumda. Örneğin Almanya'nın Kazakistan'a ihracatı, 2023'ün ilk yedi ayında yüzde 63,3 artarak, Estonya ve Letonya gibi bazı AB ülkelerine yapılan ihracatı hacim olarak geçti. Ancak Kırgızistan'a yapılan ihracatın yüzde 368,5 oranında artmasına da kuşku ile bakılıyor. Siyasi gözlemciler, malların Kırgızistan üzerinden Rusya'ya gönderilmesi suretiyle yaptırımların deliniyor olabileceğini dile getiriyor.

Rusya'ya karşı yeni bir ağırlık noktası

Berlin'de gerçekleşecek buluşmada ekonomik gündem kadar siyasi konular da masaya yatırılacak. Almanya Başbakanı Scholz, daha önce yaptığı pek çok açıklamada, değişen jeopolitik duruma uygun olarak, Rusya ve Çin'in etki alanına mahkum olmamaları için, gelişmekte olan ülkelerle ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etmişti. Birçok Batı ülkesinde olduğu gibi Almanya'da da, Moskova'nın Orta Asya ülkelerini arka bahçesi gibi gördüğünü düşünenlerin sayısı oldukça fazla.

Bu ülkeler içinde, ekonomik anlamda en güçlü olan Kazakistan bir süredir, kendi üzerindeki Rus etkisini azaltmak için, Çin'in yanı sıra ABD ve AB ile ilişkilerini geliştirmeye çalışıyor. Beate Eschment, Orta Asya ülkelerinin "Batı ile ilişki kurmak ve ilgi görmek" istediklerini vurgulayarak, diğer yandan bu devletlerden hiçbirinin Rusya'dan tamamen kopmayı düşünmediğini, sadece coğrafi konumlarının bile böyle bir düşünceye engel olduğunu belirtiyor.

Kaynak: DW Türkçe